Saf Aklın Kritiğinde Kant, bilginin oluşum sürecini, en başından, duyu algılarından başlayarak ele alır, oradan anlama yetisine ve daha sonra aklın saf idelerine ulaşır. Bu noktada ideler aklın bütünü kavrama taleplerine karşılık gelir ancak nesnel karşılıkları gösterilemez. Onlardan yalnızca, bilginin “düzenleyici ilkeler”i olarak bahsedilebilir. Bir başka deyişle onlar “transandant” varlıklar olarak değil ama bilginin “transandandal” koşulları olarak görülür. Kant’a göre bilme yetisinin uzanabildiği sınırlar içerisinde ancak bu kadarı gösterilebilir. Yine de onlar daha sonra Kant’ın pratik felsefesinde Ölümsüzlük, Özgürlük ve Tanrı olarak yeniden ele alınır ve tüm idelerin nesnel varoluşları denemese de bir tür gereklilik olarak varlıkları kabul edilir. Bu çalışma idelerin Kant’ın pratik felsefesindeki yerini-fonksiyonunu tespit etmeyi amaçlar.
In the Critique of Pure Reason, Kant deals with the process of the formation of knowledge from the very beginning, starting with sensory perceptions, and then reaches the pure ide of the mind (in a sense, by going from the one that is not visible closely to the unseen). At this point, the ideas correspond to the demands of understanding the whole of the mind, but their objective counterparts cannot be shown. It can only refer to them as the "regulatory principles" of information. In other words, they are seen not as "transcendental" entities but as "transcendental" conditions of knowledge.According to Kant, only this much can be shown within the limits of the ability to know. However, they are later reconsidered in Kant's practical philosophy as Immortality, Freedom and God, and although the objective existence of all ideas is not attempted, their existence is accepted as a kind of necessity. This study aims to determine the place and function of ideas in Kant's practical philosophy.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Ethics |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2024 |
Submission Date | May 25, 2024 |
Acceptance Date | September 9, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |
e-ISSN: 2645-8950