Dinler arasındaki başlıca farklılığın tanrı tanımlarındaki farklılıktan ibaret olduğunu söylemek mümkündür. Çünkü dinlerin tanrı tanımları dışındaki tüm inanç esasları temele aldıkları tanrı tanımının genişletilmesinden ibarettir. Bir dini tanımak o dinin tanrı tanımını doğru bilmek demektir. Tanrı tanımı ise inancın kaynağı olan tanrıya hangi sıfatlara sahip olarak inanılması emredildiğini bilmekten ibarettir. Sıfatların tanımı ise mutlak olarak tanrı tanımı demektir. Nihayetinde putperest inançlar ve politeist inançların bir bölümü müstesna, tüm dinlerde tanrı görünmez bir varlık olduğu için, tanrı zaten sadece sıfatlarıyla bilinen bir varlık durumundadır. Dolayısıyla tanrının sıfatlarının netleşmesi dinin doğru anlaşılması için en önemli kuraldır. Hıristiyanlıktan baba-oğul inancı ve muhtevası, Yahudilikten Yahudilere “seçilmişlik” veren ve altı günde kainatı yaratıp yedinci gün dinlenen tanrı Yehova inancı ve muhtevası çıkarılırsa geriye Hıristiyanlık ve Yahudilik kalmaz. Tüm dinler gibi İslam dininin de diğer dinlerden en önemli farkı sıfatlar konusundadır. Bu nedenle sıfatların netleşmesi İslam dininin doğru anlaşılması için zaruridir. İslamiyet konusunda araştırma yapan herkes için ve bilhassa başta din felsefesi olmak üzere tüm felsefi düşünce metodolojisi içinde araştırma yapanlar için en önemli hakikat, sıfatlar konusu netleştirilmeden İslam dininin anlaşılamayacağı hakikatidir. Bu çalışmada İslam dinini anlamada en kritik iki sıfat olan “kelam” ve “irade” sıfatlarının tanımı ve etkisi üzerinde durulmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | March 25, 2020 |
Submission Date | March 16, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 |
e-ISSN: 2645-8950