Felsefe tarihinde varoluşçuluk akımı olarak ele alınan kuram her ne kadar Nietzsche’nin döneminden sonra ortaya çıkmış olsa da pek çok kaynak Nietzsche’yi varoluşçu bir filozof olarak ele almaktadır. Bu kaynaklara göre, varoluşçuluğun temel tezleri Nietzsche’nin felsefesinin bir devamı niteliğindedir. Bir diğer deyişle, Nietzsche varoluşçuluğun isim olmasa da fikir babası olarak düşünülmektedir. Bu yazımızda, varoluşçuluğun Nietzsche’nin görüşlerini geliştiren bir felsefi akım olup olmadığını ele alacağız. Buna yanıt ararken aslında sorumuzu şu şekilde tersten sormamız gerekecek: Nietzsche varoluşçuluk akımı hakkında bilgi sahibi olacak olsa bu akımın temel tezlerini kendi felsefi bakış açısından nasıl değerlendirirdi? Ancak böylesi bir soruya karşılık verebilirsek Nietzsche’nin varoluşçuluğun fikir babası olup olmadığını sağlıklı bir biçimde belirleyebiliriz. Bu doğrultuda, öncelikle varoluşçuluk kuramının üç temel tezi olan yabancılaşma, radikal özgürlük ve otantik yaşamın ne anlama geldiğini açıklayacağız. Nietzsche’nin felsefesinden yola çıkarak bu üç temel teze Nietzsche’nin nasıl bir karşılık verebileceğini tartışacağız. Bu tartışma sonucunda belirlemiş olduğumuz gerekçelerle Nietzsche’nin varoluşçuluğun fikir babası olarak görülüp görülemeyeceğine karar vermiş olacağız.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 15, 2020 |
Submission Date | September 2, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 |
e-ISSN: 2645-8950