Emotion concepts
across different cultures and languages have been studied extensively. New
research on emotion concepts can
efficiently capture the “experience-near” and “universal” aspects of cultures
and languages for the construction of a language-independent semantic
metalanguage, namely the Natural Semantic Metalanguage (NSM) (Goddard, 1998). Wierzbicka
(1999) claims that lexical discriminations in the area of emotions (as well as in other semantic fields) provide important
clues to the speakers’ conceptualizations, and thus, a considerable amount of
lexical data collection and of serious semantic analysis is needed before any
universals in the area of emotion
concepts can be proposed. Based on the classification of the cognitive
scenarios for emotion terms in
Wierzbicka (1999), the current study investigated one area of the emotion lexicon in English and Turkish,
that is, a set of terms within the domain of “I don’t want things like this to happen”. It explored how these
concepts relate to each other in terms of their cognitive scenarios
intra-linguistically and whether their cognitive scenarios match within the
domain of “I don’t want things like this
to happen”. The study revealed the core meanings of target concepts show a
high amount of correspondence, excluding cases of immediacy and intensity.
Farklı dil ve kültürlerdeki duygu
ile bağlantılı kavramlar kapsamlı olarak incelenmiştir. Duygu kavramlarına yönelik yeni çalışmalar, Doğal Anlam Üstdili (NSM)
(Goddard, 1998) gibi belirli bir dilden bağımsız bir anlam üstdili oluşturmak
için dil ve kültürlerin deneyimi yansıtan, evrensel özelliklerini etkin bir
şekilde ortaya koyabilmektedirler. Wierzbicka (1999), diğer anlamsal alanlarda
olduğu gibi duygu alanında yapılacak
sözcüksel ayrım çalışmaları konuşmacıların kavram oluşturma süreçlerine yönelik
önemli bilgi vereceği için, duygu
kavramları alanında evrensel özellikler ortaya koymadan önce kapsamlı sözcük
varlığı oluşturma ve anlambilimsel analizini yapma çalışmalarına ihtiyaç duyulduğunu
ileri sürmektedir. Mevcut araştırmada, Wierzbicka’nın (1999) çalışmasındaki duygu terimlerinin bilişsel
senaryolarından yola çıkılarak “Bu tür
şeylerin olmasını istemiyorum,” alanına giren bir dizi İngilizce ve Türkçe duygu sözcüğü incelenmiştir. Kavramların
bilişsel senaryolarının hem aynı dil içinde ne kadar ilişkili bulunduğuna hem
de “Bu tür şeylerin olmasını istemiyorum,”
alanı içinde ne oranda örtüştüğüne bakılmıştır. Çalışma bulguları, bu
kavramların temel anlamlarının birbirleriyle büyük oranda benzeştiğini, sadece
durumun aciliyeti ya da yoğunluğu, şiddeti noktalarında farklılıkların ortaya
çıkabildiğini göstermiştir.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 28, 2017 |
Submission Date | November 24, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 36 |