Preschool education institutions which are the first part of the formal education process is the process where numerous children with various developmental characteristics being present at the same environment. Early identification of the gifted children in these institutions is important in informing the institutions and families, improving the talent of the children and preventing declination. Definitely, this duty belongs to the pre-school teacher. Since, pre-school teachers are the first specialist educationalists that the children and their families face. That’s why the duty of pre-school teachers identifying gifted children cannot be rejected. This research has been done to identify the opinions of pre-school teachers about children who are gifted and have special abilities. The study group of the research consists of 60 pre-school teachers in Kastamonu. The data collection for the research was done with a “Personal Information Form”, b “Interview Form”. Besides using descriptive analysis which is one of the qualitative methods the percentage of the teachers’ answers were expressed in numbers and interpreted. As a result of the research analysis a large part of the pre-school teachers have partially information about gifted children, they defined these children by their different characteristics, and contributed to the identification of them. Furthermore, they have noted that gifted children should go through a different education procedure than their peers. As a result of the study, it has appeared that the level of the knowledge of pre-school teachers about gifted children has to improve and various in-service education seminars should be done.
Formal eğitim sürecinin ilk basamağı olan okul öncesi eğitim kurumları, çeşitli gelişim özelliklerine sahip birçok çocuğun aynı ortamda bulunduğu bir yerdir. Bu kurumlardaki çocuklar içerisinde bulunan üstün yetenekli çocukların erken tespit edilmesi, bu konuda ilgili kurum ve ailelerinin bilgilendirilmesi, çocukların yeteneklerinin geliştirilip, körelmemesi açısından çok önemlidir. Bu görev de şüphesiz okul öncesi öğretmenine düşmektedir. Çünkü okul öncesi öğretmenleri, ailenin ve çocuğun karşılaştığı ilk uzman eğitimcilerdir. Bu eğitimcilerin üstün yetenekli çocukların tespit edilmesindeki görevi bu yüzden yadsınamaz. Bu araştırma, okul öncesi öğretmenlerinin üstün yetenekli çocuklar hakkındaki görüşlerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Kastamonu’da bulunan altmış okul öncesi öğretmeni oluşturmuştur. Araştırmada bilgi toplamak için a “Kişisel bilgi formu”, b “Görüşme formu” kullanılmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden “betimsel analiz” kullanılırken, ayrıca öğretmenlerin verdikleri cevapların yüzdesi de sayısal olarak ifade edilip yorumlanmıştır. Araştırmanın analizi sonucunda okulöncesi öğretmenleri, kısmen de olsa özel yetenekli çocuklar hakkında bilgi sahibi olduklarını, bu çocukları farklı özellikleri açısından tanımladıklarını, üstün yetenekli çocukların tanı aşamasına katkıda bulunduklarını ifade etmişlerdir. Ayrıca üstün yetenekli çocukların akranlarından farklı olarak çeşitli eğitim süreçlerinden geçmeleri gerektiğini belirtmişlerdir. Araştırma sonucunda okul öncesi öğretmenlerinin üstün yetenekli çocuklar hakkındaki bilgi seviyelerinin daha üst düzeyde olması gerektiği ve bu konuda çeşitli hizmet içi eğitim seminerlerine ihtiyaç duyulduğu ortaya çıkmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 1, 2011 |
Published in Issue | Year 2011 Volume: 19 Issue: 3 |