Biyofilik tasarım, pek çok disiplin tarafından ele alınan yeni, çok yönlü ve zengin bir yaklaşımdır. Bu disiplinlerden biri de mimarlık olup, insanın doğaya ve doğada bulunan canlılara karşı hissettiği doğuştan gelen içgüdüsel/duygusal bağın yarattığı yakınlığın mekânsal talepleri biçimlendirmesiyle ilgilenmektedir. Ekoloji ve sürdürülebilirlik konularıyla ilgili çalışmalara da referans olan biyofilik tasarım, yapılı çevrelerde insan-doğa etkileşiminden istifade ederek mimarlık alanında doğanın yararlı etkilerinin sürdürülmesine imkân sağlayan bir tasarım anlayışına sahiptir. Yapı tasarımı ve uygulamaları sürecinde giderek daha önemli hâle gelen biyofilik tasarım anlayışı, yalnızca kentlerin modern mimari yapılarını değil; geleneksel yapılar ve bunların oluşturduğu yerleşim dokularını da şekillendirme kapasitesine sahiptir. Geleneksel dokuların iklim, topografya ve çevresel değerlerin referans alınarak oluşturulması, aslında bu bölgelerde biyofilik tasarım anlayışının yaratılmasında ve sürdürülmesinde bazı avantajlar sağlamaktadır. Ancak bazı geleneksel yerleşim alanlarında bu yaklaşımın izlerinin korunarak günümüze ulaştırılabildiği, bazılarında ise büyük oranda göz ardı edildiği ve yok olduğu gözlemlenmektedir. Bu bağlamda yapılan çalışmanın amacı, doğa-insan etkileşiminin sürdürülmesi, insan sağlığı ve iyiliği için doğal unsurların korunmasına yönelik yaşanan sorunlara dikkati çekmek üzere, geleneksel yerleşim alanlarındaki biyofilik tasarım izlerinin tespitinin, irdelenmesinin ve korunmasının değerini ve önemini vurgulamaktır. Çalışma kapsamında, günümüze birçok mimari niteliğiyle korunarak ulaşabilen ve özellikle kerpiç malzeme kullanımının öne çıktığı, Malatya ilinin Darende ilçesine bağlı olan Balaban geleneksel yerleşimi irdelenmiştir. Bu anlamda yöntem olarak öncelikle biyofilik tasarıma ve Balaban’a dair literatür irdelenmiştir. Ardından alan çalışmalarının da ışığında, yerleşim dokusunda ve geleneksel yapılar özelinde tespit edilebilen biyofilik tasarım izleri ortaya koyulmuş ve konu, koruma bağlamında değerlendirilmiştir. Elde edilen verilerle, günümüzün biyofilik tasarım yaklaşımları için ilham kaynağı olabilecek unsurlarına vurgu yapılmış ve bu bağlamda geleneksel yerleşimlerin korunmasının gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Biophilic design is a new, versatile and rich approach that has been taken up by many disciplines. One of these disciplines is architecture and it deals with the shaping of spatial demands of the closeness created by the innate instinctive/emotional bond that people feel towards nature and the living things in nature. Biophilic design, which is also a reference to studies on ecology and sustainability, has a design approach that allows the continuation of the beneficial effects of nature in the field of architecture by making use of the human-nature interaction in the built environments. The concept of biophilic design, which has become more important in the process of building design and implementation, not only covers modern architectural structures of cities; it also has the capacity to shape traditional structures and the settlement patterns they create. The creation of traditional textures with reference to climate, topography and environmental values actually provides some advantages in creating and maintaining a biophilic design approach in these regions. However, it is observed that in some traditional settlements, the traces of this approach can be conserved, while in others it is largely ignored and disappeared. In this context, the aim of the study is to emphasize the value and importance of detecting, examining and conserving the traces of biophilic design in traditional settlements in order to draw attention to the problems experienced in maintaining the nature-human interaction and protecting the natural elements for human health and well-being. Within the scope of the study, the traditional settlement of Balaban, which is connected to the Darende district of Malatya province, which has survived to the present day with its many architectural qualities and where the use of mudbrick materials stands out, has been examined. In this sense, the literature on biophilic design and Balaban was examined as a method. Then, in the light of field studies, traces of biophilic designs that can be detected in the settlement pattern and traditional buildings were revealed and the subject was evaluated in the context of conservation. With the data obtained, the elements that can be a source of inspiration for today's biophilic design approaches have been emphasized and the necessity of conserving traditional settlements has been revealed in this context.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Architecture |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 15, 2021 |
Submission Date | August 15, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |
International Refereed and Indexed Journal of Urban Culture and Management | Kent Kültürü ve Yönetimi Uluslararası Hakemli İndeksli Dergi
Bilgi, İletişim, Kültür, Sanat ve Medya Hizmetleri (ICAM Network) www.icamnetwork.net
Executive Office: Ahmet Emin Fidan Culture and Research Center, Evkaf Neigh. No: 34 Fatsa Ordu
Tel: +90452 310 20 30 Faks: +90452 310 20 30 | E-Mail: (int): info@icamnetwork.net | (TR) bilgi@icamnetwork.net