With the end of the Cold War era, the classical security concept that dominated the bipolar world order gave way to a new era characterized by the influence of globalization, bringing forward new security challenges. Among these challenges, terrorism takes a prominent place. Terrorism employs violent means to create an atmosphere of fear and targets states politically, militarily, economically, socially, religiously, and culturally. To address this threat, states heavily rely on intelligence efforts. Intelligence is an indispensable tool for monitoring the activities of terrorist organizations, learning about their plans, preventing terrorist attacks, and developing strategies against them. However, it is essential to respect human rights while conducting intelligence operations in counterterrorism. Human rights are a fundamental element of democratic society, and their respect constitutes the foundation of the rule of law and adherence to other democratic values. In the fight against terrorism, intelligence activities must maintain a balance between security and personal freedoms within the framework of the rule of law. Preserving this balance prevents the abuse and exploitation of rights, thereby ensuring the legitimacy of counterterrorism efforts. This article provides a framework regarding the role and importance of intelligence in the legal dimension of counterterrorism.
Soğuk Savaş döneminin sona ermesiyle iki kutuplu dünya düzenine hakim klasik güvenlik anlayışı yerini küreselleşmenin de etkisiyle yeni güvenlik sorunlarının ön plana çıktığı yeni bir döneme bırakmıştır. Bu sorunların başında terörizm gelmektedir. Terörizm şiddet araçları kullanarak, korku ortamı yaratmakta ve devletleri siyasi, askeri, ekonomik, toplumsal, dini ve kültürel olarak hedef almaktadır. Bu tehditle başa çıkmak için devletler istihbarat çalışmalarını yoğun bir şekilde kullanmaktadır. İstihbarat, terör örgütlerinin faaliyetlerinin takip edilmesi, planlarının öğrenilmesi, terör saldırılarının önlenmesi ve bunlara karşı devletlerin strateji geliştirmesi için vazgeçilmez bir araçtır. Ancak, terörle mücadelede istihbarat çalışmaları yapılırken insan haklarına saygı gösterilmesi de esastır. İnsan hakları, demokratik toplumun temel unsurlarından biridir ve bu haklara saygı gösterilmesi, hukukun üstünlüğünün korunması ve diğer demokratik değerlere bağlı kalınması hukuk devletinin temelini oluşturmaktadır. Terörle mücadelede faydalanılan istihbarat çalışmaları, hukuk devleti bağlamında güvenlik ile kişisel özgürlükler arasındaki dengeyi korumayı gerektirir. Bu dengenin korunması ise hakların kötüye kullanımını ve istismarını önleyerek terörle mücadelenin meşruiyetini sağlamaktadır. Bu makale terörle mücadelenin hukuki boyutunda istihbaratın yeri ve önemine ilişkin bir çerçeve sunmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Public Law (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | October 2, 2023 |
Publication Date | October 30, 2023 |
Submission Date | September 13, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 3 Issue: 2 |
This work is licensed under Attribution-NonCommercial 4.0 International