The coastline area of the Eastern Black Sea Region is situated within the territorial limits of three sanjaks associated with the Trabzon Eyalet (province), specifically Canik, Trabzon, and Gönye. The beylerbeyi holds both military and administrative control over the province. The Trabzon fortress accommodated three distinct units within its kapıkulu garrison, namely the Janissaries, arquebusiers, and artillery. Upon the completion of the three-year service tenure of the kapıkulları within the stronghold, a fresh contingent would be deployed. Furthermore, inside the districts, there existed Janissary commanders who were designated by the Janissary Aga of the respective city by formal correspondence. Additionally, the presence of timariot cavalrymen was also seen. Hence, a complex absence of significant linkage between the representatives of central authority and the general population in the Eastern Black Sea Region was seen. From the 17th century onwards, a centralizing and exclusionary system emerged, leading to the involvement of largely agrarian populations in military and administrative organizations. These populations, who previously had a uniform lifestyle in their villages, began to actively participate in these institutions. The primary aim of this essay is to illustrate the interconnectedness between the aforementioned process and the reconfiguration of political and military structures, which were prompted by the emergence of threats originating from the western frontiers of the empire in the Eastern Black Sea Region.
Osmanlı Devleti, XVII. yüzyılın sonlarına doğru uzayan savaşlar nedeniyle ordunun finansmanını sağlamak için mukâtaaları malikaneye dönüştürmeye başlamıştır. Bu süreç içinde malikanelerin yönetimini devr alan âyânlar ceplerdeki ordulara asker temin etme sorumluluğunu da üstlenmişlerdir. Trabzon Eyaleti, Osmanlı Devleti’nin bütün merkezi eyaletlerinde olduğu gibi bu genel değişikliklerden etkilenmiştir. Özellikle XVIII. yüzyılda bölgenin askeri olarak hareketlenmesiyle birlikte Trabzon bölgesinde pek çok önde gelen derebeyi Yeniçeri Ocağı’na intisap etmiştir. Savaşlar için topladıkları neferler sayesinde kazandıkları askerî unvanlara dayanarak giderek güçlenmişler ve ittifaklar kurarak pazar yerlerinin gelirlerini veya vakıf arazilerinin ve maden bölgelerinin mültezimliğini ele geçirmişlerdir. Yerel halk derebeyler/âyânlar aracılığıyla askere alındıkça, bu güç sahipleri zaman içinde kendi hanedanlarını yaratarak taşrada merkezi otoritenin varlığını tehdit edecek hale gelmişlerdir. Bu çalışmada Doğu Karadeniz Bölgesi’nin coğrafi özellikleri de dikkate alınarak bölgedeki derebeylerin ve yeniçerilerin âyânlığa geçiş süreci açıklanmış, ardından da 1787-1792 Osmanlı-Rus Harbi sırasında Kuzey Kafkasya cephesine asker sevkiyle ilgili rolleri incelenmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political History (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 23, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 17 Issue: 35 |