Şiir, tüm estetik değerinden öte bir dil ve kültür taşıyıcısıdır. Şiir, milletlerin tüm yaşam tecrübelerini bir estetik süzgecinden geçirip ona biçim giydirdikten sonra tarihin sonsuz sürekliliğine bir işaret olarak bırakır.
Türk şiiri; M.S 8. yy.dan bu yana Türklerin hakim olduğu tüm coğrafyaların, kültürlerin özünü dil içinde yoğurarak estetik malzeme halinde tekrar tekrar yeniden doğurmaktadır. Tanzimat'tan sonra her ne kadar Türk şiiri imparatorluk coğrafyasının etkilerinden kaçan, içe kapalı bir şiire doğru yönelmişse de özellikle Modern Türkiye Cumhuriyetine yakın imparatorluk topraklarının kültürel etkisini derinden derine söyleyişleri ile milli hassasiyetleri ile devam ettirmesini bilmiştir.
Azerbaycan; tüm siyasal, politik ve global gelişmelerden bağımsız olarak algılandığında yaşayan Türklüğün kültürel çekirdeklerinden biri olarak Türk şiirinin sesidir. Bu ses “ iki devlet tek millet” ifadesi ile dilimize pelesenk olmaya yakışan bir sestir. Ve bu ses modern şiirimizde de zaman zaman duyulmaktadır.
Nurullah Genç'in “Gülnare” şiiri modern Türk şiirinin bilincinde Azerbaycan'ın ne kadar canlı bir “aşk”la yaşadığını göstermesi bakımından dikkate değerdir. Hem dil, üslûp bakımından hem de milletler arasındaki dil kültür bağlılığını göstermesi açısından önemlidir.
Biz bu çalışmamızda “Nurullah Genç”in “Gülnare” şiiri çerçevesinde şiirimizdeki Azerbaycan algısı üzerine bir inceleme denemesi yapmayı hedefledik.
Journal Section | Makaleler |
---|---|
Authors | |
Publication Date | April 17, 2014 |
Published in Issue | Year 2011 Volume: 1 Issue: 1 |