Makalemizin konusu Kur’ân-ı Kerîm’in 67. sûresi olan Mülk sûresinin ele aldığı konular ile gerek belâgat âlimlerinin gerekse müfessirlerin bu sûrede yer alan âyetlerle ilgili değerlendirmeleri ve âlimlerin sûrede yer alan âyetlerin belâgat ilminin hangi alt dalları ile ilişkilendirilebileceğine dair değerlendirmeleridir. Mülk sûresinin ana teması, Allah’ın varlığı ve kâinatı O’nun yönettiği gerçeğinin yanı sıra özellikle âhiret hayatıdır. Sûrede kâinatın yaratılışına dair ayetlerin yer alması ve bu ayetlerde soru edatlarının kullanılması, bunların ayetlerin anlaşılmasındaki katkılarının belirlenmesi, bu araştırmaya yönelten başlıca neden olmuştur. Belâgat, söylenen bir sözün fasîh olmakla birlikte yer ve zamana da uygun olarak söylenmesidir. Meânî, beyân ve bedî‘ olmak üzere üç bölüme ayrılır. Meânî bir sözün yerinde olma şartlarını, sözün yere ve zamana uygun olup olmadığını inceleyen ve bunun kurallarını ortaya koyan ilim dalıdır. Beyân bir manayı farklı söz ve usûllerle anlatmayı öğreten, belirli usûl ve kuralları olan bir ilimdir. Bedi‘ise yerine ve kişiye göre söylenecek sözlerin lafız bakımından eksiksiz, anlam yönünden de akla uygun ve bir âhenge sahip olmasının usûl ve yöntemlerini inceleyen bir ilimdir. Bu çalışmada öncelikle mülk sûresinin genel olarak vermek istediği mesajlarla birlikte özelde hangi temel konuları gündemine aldığı ve bunların ne gibi hedeflere yönelik olduklarına dair bir değerlendirme yapılacaktır.
Çalışmamızın sonucunda mülk sûresinin belâgat ilminin tüm ana başlıkları ile ilgili âyetlerin yer aldığı görülecektir. Ayrıca bu çalışma ile özellikle mülk sûresindeki istifhâm edâtlarının yer aldığı âyetlerde Yüce Allah’ın yaratma sıfatına dikkat çekildiği, O’nun güç ve kudretinin sonsuz olduğu, buna karşılık insanların zihinlerini meşgul eden sözde ilahların herhangi bir iyiliği sağlamak ya da bir kötülüğü ortadan kaldırmak gibi güçlerinin bulunmadığı belirtilecektir. Sûrede insan zihninin varlık âlemine dikkatinin yoğunlaşması istenirken, bunun tek amacının insanın şeref ve onurunun kurtarılması olduğu açıkça görülecektir.
The subject of this article is the themes addressed in Surah al-Mulk, which is the 67th surah of the Holy Quran, Holy Quran, along with the evaluations of rhetoric scholars and commentators regarding its verses, and their assessments of how these verses relate to the sub-branches of rhetorical science. The main theme of Surah al-Mulk is the existence of Allah, His dominion over the universe with a particular focus on the afterlife. Rhetoric is defined as the eloquent and contextually appropriate expression of spoken words, divided into three branches: ma‘ânî, bayân, and badî‘. It is divided into three parts: meânî, beyân and bedî'. This study initially examines the overarching(/overall) messages of Surah al-Mulk, the central topics it emphasizes, and the goals it seeks to accomplish. The study reveals that Surah al-Mulk encompasses verses relevant to all major branches of rhetorical science. Furthermore, it highlights that verses containing expressions of resignation in Surah al-Mulk emphasize the creative attributes of Almighty Allah, underscoring His infinite power and might, while demonstrating that imaginary deities in human minds lack the ability to grant benefits or prevent harm. While directing the human mind to contemplate the realm of existence, the surah clearly aims to uphold human honor and dignity as its sole purpose.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Arabic Language and Rhetoric |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 23, 2025 |
Submission Date | March 24, 2025 |
Acceptance Date | September 3, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Issue: 27 |
Our journal, which was published as Çanakkale Onsekiz Mart University Journal of Theology Faculty, changed its name to Kilitbahir as of August 1, 2019.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.