Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (HGK) 09.12.2020 tarih, 2017/11-140 Esas ve
2020/1013 Karar sayılı kararında, şirketin kurucu ortaklarına 21 yıl süreyle yönetim
kurulunda temsil edilme hakkı veren esas sözleşme hükmünün “imtiyazın paya
tanınması” ilkesi karşısında imtiyaz değil; ancak “sözleşmesel hak” olabileceği,
anılan hakkın yalnızca ilgililerin muvafakati ile sınırlandırılabileceği veya
kaldırılabileceği, buna aykırı olarak hakkı ortadan kaldıran esas sözleşme hükmünün
iptalinin, genel kurul kararlarının iptaline ilişkin eTTK m. 381 hükmünde belirtilen
koşullara tabi olunmaksızın, talep edilebileceği sonucuna ulaşarak, bu konudaki yerel
mahkemenin direnme kararını bozmuş ve 11. Hukuk Dairesinin kararındaki görüşüne
iştirak etmiştir. Çalışmamızda söz konusu karar konuya ilişkin öğreti görüşleri dikkate
alınarak değerlendirilmiştir.
The General Assembly of Civil Chambers of The Court of Cassation, in decission
2017/11-140 Nr. 2020/1013 of 9/12/2020 precipitated that the prime covenant that
provides company’s cofounders the right to be represented in board of directors for 21
years could only be a “conventional right” and not a concession over the “granting
privilege” principal, the aforementioned right could only be limited or annuled by the
concurrence of the concerned, in defiance of that, the avoidance of the prime covenant
that abates the right could be requested without being liable to the provisions stated
in eTTK m.381 decree on the avoidance of general assembly resolutions, therefore
reversed the district court’s decision of persistence on this and contributed to the
dictum of 11th Civil Chamber. In this studying, aforementioned dictum has been
evaluated considering the doctrine’s standpoint in regards to the subject.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 1 Issue: 1-2 Haziran-Aralık 2022 |