Çalışmamızın konusunu oluşturan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi kararı, zina yapan eşin
partnerine yöneltilen tazminata dair olmakla birlikte, kararda yerel mahkemenin
kararının bozulmasına sebep olan hususun evli kişiyle yaşanan cinsel birlikteliğe
ilişkin video kaydının davacıya gönderilmesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla,
çalışmamızda öncelikle doktrin ve uygulamada aldatılan eş tazminatı olarak bilinen
tazminata dair 06.07.2018 tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın genel bir
değerlendirmesi yapılmıştır. Bu değerlendirme yapılırken doktrindeki hâkim görüşle
uyumuna işaret ettiğimiz İçtihadı Birleştirme Kararını, özellikle aldatılan eşin kişilik
hakkı meselesini tüm yönleriyle yeterince tartışmadığı gerekçesiyle eleştirmiş olsak
da, çalışmamızın asıl konusunu oluşturan 4. Hukuk Dairesi’nin 2015/15032 tarih ve
2019/35 sayılı kararı tarafımızca isabetli bulunmuştur. 4. Hukuk Dairesi’nin kararı,
ilgili İçtihadı Birleştirme Kararı’nda bahsi geçen “üçüncü kişinin doğrudan aldatılan
eşin kişilik değerlerine yönelik hukuka aykırı bir fiilde bulunması durumunu”
somutlaştıran, isabetli ve özellikle uygulamaya yol gösterici nitelikte bir karardır.
The decision of the 4th Civil Chamber of the Supreme Court, which constitutes the
subject of our study, is about the compensation directed to the partner of the adulteress.
In the decision, it is understood that the issue which caused the local court’s decision
to be reversed was the sending of the video recording of the sexual intercourse with
the married person to the plaintiff . In this respect, in our study, first of all, a general
evaluation of the Judgment of the High Court of Appeal, dated 06.07.2018, on the
compensation known as the compensation for cheated spouse in doctrine and practice,
has been made. While we were making this evaluation, although we criticized the
decision on the unification of confl icting judgments, which we pointed out to be
compatible with the prevailing opinion in the doctrine, on the grounds that it did not
adequately discuss the personality rights of the deceived spouse in all its aspects, the
decision of the 4th Civil Chamber, dated 2015/15032 and numbered 2019/35, which
constitutes the main subject of our study, is eligible in our opinion. The decision of
the 4th Civil Chamber is an accurate and particularly guiding decision, embodying
the “case of the third party committing an unlawful act against the personality values
of the spouse who was directly cheated on” mentioned in the relevant decision on the
unification of confl icting judgments.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 1 Issue: 1-2 Haziran-Aralık 2022 |