Türkiye kentleri merkezi yönetimin neo-liberal kentsel gelişme politikalarıyla desteklenen, yerel yönetimler tarafından uygulanan yaygın ve hızlı kentsel gelişme ile yüzyüzedir. Dünyada neo-liberal kentsel gelişme politikaları artan yoğunluklar ve kentsel eylem ilişkilerine cevap verebilmek için toplutaşım odaklı kentsel gelişmeyi uygulamaktadır. Ancak Türkiye büyük kentlerinde neo-liberal kent gelişim politikaları sürdürülebilir olmayan motorlu taşıtları kentsel yaşamın merkezine koyan kentsel ulaşım kararları ile hayata geçmektedir. Kent ulaşım sistemlerinin iyileştirilmesi yerel yönetimlerin çoğunluğu tarafından otomobiller için karayolu yatırımı veya politik beklentilerle gerçekleştirilmek istenen yüksek maliyetli ve verimli işletilemeyecek raylı sistemlerin inşaatı olarak algılanmaktadır. Kentler ve ulaşım sistemlerinin yatırım ve işletmesi motorlu taşıt odaklı olarak geliştirildikçe düşük maliyetli, karbonsuz insan odaklı bisiklet ve yaya ulaşımı göz ardı edilmekte ve toplu ulaşıma gereken öncelik verilmemektedir. Yasal ve kurumsal çerçevelerin kentsel ulaşım politikaları ve uygulamaları üzerinde önemli belirleyiciliği bulunmaktadır. Bu makale yasal ve kurumsal çerçeveleri mevcut kentsel ulaşım sistemlerinin en çok zarar gördüğü karmaşaların kaynağı olarak ele almaktadır ve bu karmaşaların yansımaları Ankara örneğinde değerlendirilmektedir. İşletme uygulamalarının, işletici çerçevesinin, yatırım kararlarının ve yerel düzeydeki diğer uygulama süreçlerinin temelini oluşturduğu için Türkiye’deki kentsel ulaşımın yasal çerçevesi ve kurumsal yapısı makalede incelenecektir. Hem ulusal hem de yerel düzeydeki kurumların çakışan, çatışan görevleri ve karar verme süreçlerindeki boşluklar açıklanacaktır. Son olarak mevcut ekonomik sınırları ve politik dinamikleri göz önünde bulundurarak bugünkü durumun iyileştirilmesi için yeni bir kurumsal yapı için bir dizi ilke önerilecektir.
Turkish cities are facing unplanned and rapid urban development supported by the neoliberal urban development policies of the national government and put into practice by local governments. Neoliberal urban development policies around the world are implemented through focusing on public transport-oriented urban development to cope with increasing urban densities and changing activity patterns. However, in Turkish metropolitan cities, neoliberal urban development policies are accompanied with urban transport decisions that put motorized vehicles at the center of the urban life. Improvement of urban transport systems is perceived by many Turkish local governments as a matter of infrastructure investment for cars or investments for costly and inefficient rail systems built for political returns. Motor vehicle-oriented design and operations of cities and transport systems neglect low-cost and carbon-free human focused bicycle, pedestrian transport and public transport priority. Legal and institutional frameworks consist of important restrictions and effects on urban transport policies and practices. This paper evaluates these frameworks as major causes of the complications in current urban transport systems and reflection of these complications are evaluated for Ankara case. The legal framework and institutional structure of urban transport in Turkey are analyzed as a basis for operational practices, ownership frameworks, investment decisions and other implementations at the local level. Paper clarifies the roles of institutions, both local and national, in terms of their overlapping and contradictory responsibilities and voids in their decision-making processes. Finally, it proposes a set of objectives for a new institutional structure that will improve the situation of Turkey’s urban transport systems considering current economic limitations and political dynamics.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Architecture (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Submission Date | November 11, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 1 Issue: 1 |