Impostor phenomenon is defined as the feeling of fraudulence in spite of high achievements. Maladaptive perfectionism is defined as the perceived discrepancy between high standards and actual performance. Impostor phenomenon and maladaptive perfectionism are common traits among residents. Previous research has shown that both of these traits are associated with depression. The aim of the current study was to investigate the mediating role of the impostor phenomenon in the relationship between maladaptive perfectionism (discrepancy) and depression among residents. Another aim was to investigate whether the relationships between discrepancy, impostor phenomenon and depression differed based on gender. The sample was composed of 213 residents (120 female) from various fields of medical special-ties. All participants completed Demographic Information Form, Almost Perfect Scale Re-vised-Discrepancy Subscale, Impostorism Scale and Beck Depression Inventory. Pearson correlation analyses conducted between discrepancy, impostor phenomenon and depression scores showed that all variables were positively correlated with each other. Mediation analysis did not support the mediating role of impostor phenomenon in the relationship between discrepancy and depression. No significant gender difference in discrepancy, impostor phenomenon and depression scores were found. These findings were discussed in terms of preventions and interventions focusing on reducing discrepancy and impostor phenomenon and increasing the psychological well-being of residents.
Sahtekârlık fenomeni yüksek başarılara rağmen yaşanılan sahtekârlık hissi şeklinde tanımlanmaktadır. Uyumsuz mükemmeliyetçilik ise yüksek standartlar ile gerçek performans arasında algılanan uyuşmazlıktır. Sahtekârlık fenomeni ve uyumsuz mükemmeliyetçilik asistan doktorlarda yaygın olan özelliklerdir. Daha öneki araştırmalar bu iki özelliğin de depresyonla ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu araştırmanın amacı asistan doktorlarda uyumsuz mükemmeliyetçilik (uyuşmazlık) ve depresyon arasındaki ilişkide sahtekârlık fenomeninin aracı rolünü incelemektir. Bir diğer amacı ise uyuşmazlık, sahtekârlık fenomeni ve depresyon arasındaki ilişkilerin cinsiyete göre farklılık gösterip göstermediğini araştırmaktır. Bu araştırmanın örneklemi tıbbın farklı uzmanlık dallarında görev yapmakta olan 213 asistan doktordan (120 kadın) oluşmaktadır. Katılımcılar Demografik Bilgi Formu, Neredeyse Mükemmel Ölçeği-Uyuşmazlık Alt Ölçeği, Sahtekârlık Ölçeği ve Beck Depresyon Envanteri’ni doldurmuşlardır. Uyuşmazlık, sahtekârlık fenomeni ve depresyon değişkenleriyle yürütülen Pearson korelasyon analizleri bu değişkenlerin birbirleriyle olumlu bir şekilde ilişkili olduğunu göstermiştir. Aracı değişken analizinin sonuçları, sahtekârlık fenomeninin uyuşmazlık ve depresyon arasındaki ilişkideki aracı rolünü desteklememiştir. Uyuşmazlık, sahtekârlık fenomeni ve depresyon düzeylerinde cinsiyet açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır. Bu bulgular, uyuşmazlık ve sahtekârlık fenomenini azaltmaya ve psikolojik iyiliği arttırmaya yönelik önlemlerin ve müdahalelerin asistan doktorlarda yararlı olabileceği doğrultusunda tartışılmıştır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Clinical Psychology |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 26, 2021 |
Submission Date | October 1, 2020 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 5 Issue: 3 |