Geçmişten günümüze insan ihtiyaçlarının artması ve çeşitlenmesi sonucunda atmosferde sera gazı birikimi oluşmaktadır. Özellikle günümüzde yaşanan doğal afetler ve iklim değişikliği sorunları hava kirliliği sonucunda oluşmuştur. Sanayi devrimi ile başlayıp hızlı nüfus artışı ve kentleşmeyle desteklenen üretim çağının getirdiği insan ihtiyaçlarının sürekli artışı, sera gazı salınımını ve hava kirliliğini yoğun bir şekilde oluşturmuştur. Artan enerji ihtiyacının fosil yakıtlardan karşılanmasıyla hava kirliliği artış göstermiştir. Belirgin şekilde hissedilen hava kirliliği ile mücadele edebilmek için geçmişte birçok konferans ve toplantılar yapılarak bildiriler, sözleşmeler yapılmaya başlanmıştır. Hava kirliliği ile mücadele sadece uluslararası alanda yapılmamış ve ülkelerin bireysel anlamda yönetmelik, yasa, tüzük gibi kurallar oluşturmasıyla da desteklenmiştir. Özellikle Kyoto Protokolü ile sera gazına dikkat çekilmiş ve sera gazı salınımının azaltılması gerektiği vurgulanmıştır. Bu amaçla ülkelerin, kurumların ve faaliyet alanlarının sera gazı emisyonunu yani karbon ayak izinin hesaplanması önemli olmuştur. Bu çalışmada, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nin karbon ayak izi IPCC Tier 1 metodolojisi ve DEFRA dönüşüm faktörleri kullanılarak hesaplanmıştır. Üniversite’nin yakıt ve elektrik tüketiminden kaynaklanan karbondioksit emiyonu değerleri karşılaştırılmıştır. IPCC ve DEFRA yöntemlerinde elektik tüketimiyle oluşan karbondioksit emisyonunun sonuçları Türkiye verisiyle elde edilen sonuç ile karşılaştırılmıştır. Yapılan hesaplamalarda üniversiteden alınan yakıt ve elektrik tüketim verileri kullanılmıştır. Emisyon miktarının IPCC Tier 1 yaklaşımı ile hesaplandığında 2020 yılında 4.759.087,57 kg CO2e ve DEFRA dönüşüm faktörleri kullanılarak hesaplandığında ise 2020 yılında 3.419.082,09 kg CO2e olduğu görülmüştür. 2021 yılında ise IPCC Tier 1 yaklaşımı ile hesaplandığında bu değerin %88 artarak 8.955.635,86 kg CO2e olduğu ve DEFRA dönüşüm faktörleri kullanılarak hesaplandığında ise 2021 yılında ise aynı değerin %119,69 artarak 7.511.422,31 kg CO2e olduğu görülmüştür. 2022 yılında ise IPCC Tier 1 yaklaşımı ile hesaplandığında aynı yöntemle %13 artarak 10.093.960,88 kg CO2e olduğu ve DEFRA dönüşüm faktörleri kullanılarak hesaplandığında 2022 yılında ise aynı yöntemle %1,88 artarak 7.625.269,61 kg CO2e olduğu görülmüştür. Yapılan hesaplamalara göre, kampüs karbon ayak izinin sıfırlanması için kampüste bulunması gereken ağaç sayısı 2020 yılı için IPCC metodolojisi için 211.515 iken, DEFRA yöntemine göre bu sayı 151.959 tanedir. 2021 yılı için IPCC metodolojisi için 398.028 iken DEFRA yöntemine göre bu sayı 333.841 tanedir. Gerekli ağaç sayısı 2022 yılı için IPCC ve DEFRA metotlarına göre sırasıyla 448.620 ve 340.101 olarak hesaplanmıştır.
Makale çalışmalarım sırasında yapmış olduğum araştırmalar sonucunda ulaştığım bilgileri tarafımdan bizzat bu çalışma için bulduğum ve yararlandığım kaynakları atıf yaparak belirterek akademik ve bilimsel etik kurallara uyarak bu makaleyi oluşturduğumu beyan ederim.
As a result of the increase and diversification of human needs from past to present, greenhouse gas accumulation occurs in the atmosphere. The natural disasters and climate change problems experienced today are especially caused by air pollution. The continuous increase in human needs brought about by the production age, which started with the industrial revolution and was supported by rapid population growth and urbanization, has caused intense greenhouse gas emissions and air pollution. The air pollution has increased due to the growing demand for energy met by fossil fuels. In order to combat air pollution, which is clearly felt, many conferences and meetings have been held in the past and declarations and agreements have begun to be made. The fight against air pollution has not only been carried out internationally, but has also been supported by individual countries creating rules such as regulations, laws and statutes. Especially with the Kyoto Protocol, attention was drawn to greenhouse gases, and it was emphasized that greenhouse gas emissions should be reduced. For this purpose, it has become important to calculate the greenhouse gas emissions, that is, the carbon footprint of countries, institutions, and areas of activity. In this study, the carbon footprint of Muğla Sıtkı Koçman University was calculated using IPCC Tier 1 methodology and DEFRA conversion factors. Carbon dioxide emission values resulting from the university's fuel and electricity consumption were subsequently compared. The results of carbon dioxide emissions resulting from electricity consumption in IPCC and DEFRA methods were confronted with the results obtained with Turkey data. Fuel and electricity consumption data received from the university were used in the calculations. It was found that the emission amount was 4,759,087.57 kg CO2e in 2020 when calculated with the IPCC Tier 1 approach, and 3,419,082.09 kg CO2e in 2020 when calculated using DEFRA conversion factors. In 2021, when calculated with the IPCC Tier 1 approach, this value increased by 88% to 8,955,635.86 kg CO2e, and when calculated using DEFRA conversion factors, the same value increased by 119.69% to 7,511,422.31 kg CO2e in 2021. In 2022, when calculated with the IPCC Tier 1 approach, it was seen to be 10,093,960.88 kg CO2e, increasing by 13% with the same method, and when calculated using DEFRA conversion factors, it was found to be 7,625,269.61 kg CO2e, increasing by 1.88% in 2022 using the same method. According to the calculations, while the number of trees required to be on campus to zero the campus carbon footprint is 211,515 for the IPCC methodology for 2020, this number is 151,959 according to the DEFRA method. For 2021, while it was 398,028 for the IPCC methodology, this number was 333,841 according to the DEFRA method. The required number of trees was calculated as 448,620 and 340,101 for 2022 according to IPCC and DEFRA methods, respectively.
I hereby declare that I have created this article in accordance with academic and scientific ethical rules, stating the information I have obtained as a result of the research I have conducted during my article studies, citing the sources I have personally found and used for this study.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Energy, Energy Systems Engineering (Other) |
Journal Section | Issue |
Authors | |
Early Pub Date | May 20, 2024 |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | November 6, 2023 |
Acceptance Date | January 9, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |