19. yüzyılda özellikle sanayi ve ulaşımda yaşanan devrimler, uluslararası ticaretin hacminde büyük artışlara neden olmuştur. Bu süreç Osmanlı topraklarındaki zanaatkârları oldukça olumsuz etkilerken, Avrupa ile yapılan ticaretle ilgili kesimlere büyük imkânlar yaratmıştır. Bu çerçevede özellikle Rum ve Ermeni topluluklar içerisinde bu tür bağlantıları olan tüccarların zenginliği artmıştır. Bu durum gayrimüslim toplulukların içyapısında da değişikliklere yol açmıştır. Tüccar zümresinin başını çektiği toplumsal gruplar giderek hem kendi toplulukları içerisinde kilisenin yönetimine karşı güçlerini artırmak için çaba sarf ederken hem de ayrılıkçı milliyetçi hareketlerin toplumsal temelini meydana getirmiştir. Bu gelişmelerin bir diğer önemli sonucu da dinî kurumların denetimi dışında yeni okulların kurulması olmuştur. Bu dönemde Osmanlı yönetici zümresi ise toprak kayıplarının artmasını engellemek amacıyla bir yandan gayrimüslim topluluklar içerisindeki reform taleplerini desteklerken, diğer yandan bu topluluklara uluslar yerine Osmanlı idaresinde esas itibariyle din temelli bir ayrımı ifade eden milletler olarak davranmıştır.
In the 19th century, especially revolutions in industry and transportation caused huge increases in the volume of international trade. While this process negatively affected craftsmen in Ottoman lands, it created great opportunities for trade-related sections with Europe. Within this framework, it has increased the wealth of merchants with such connections, especially among the Greek and Armenian communities. This situation also caused changes in the internal structure of non-Muslim communities. The social groups led by the merchant coterie gradually made efforts to increase their power against the administration of the church within their own communities and formed the social foundation of separatist nationalist movements. Another important result of these developments was the establishment of new schools beyond the control of religious institutions. During this period, the Ottoman ruling class supported the reform demands within the non-Muslim communities on the one hand and on the other, treated these communities as millets which essentially expressed a religion-based distinction in the Ottoman administration, instead of nations, in order to prevent from increasing the territory losses.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Turkish Political Life |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 31, 2024 |
Submission Date | November 3, 2023 |
Acceptance Date | February 24, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |