Bu çalışma, küreselleşme sürecinde sürdürülebilir kalkınmayı temel alarak, çevre olgusuna odaklanan betimsel bir inceleme çalışmasıdır. Yazının ana amacı, sürdürülebilir kalkınmanın bugün geldiği noktayı belirleyerek, sürdürülebilir bir çevrenin oluşturulması sürecinde dönüşen çevresel paradigmaları sorgulamaktır. Dünyada yaşanan önemli siyasal, sosyal ve teknolojik gelişmelerin doğurduğu kavramlardan biri, teknolojik değişimi yaşamış gelişmiş ülkeler etrafında gelişen “küreselleşme” kavramıdır. Diğeri ise, gelişmekte olan ülkeler açısından düşünülen “sürdürülebilir kalkınma” kavramıdır. Dünya nüfusundaki artışa paralel olarak, dünya ekonomisindeki büyüme çabaları, çevre sorunlarını da beraberinde getirmiş ve ekonomi ile çevre arasında dengesizlik yaratmıştır. Çevre kirliliğindeki artış, Batılı toplumları 1980’lerden itibaren küresel çevreyi korumaya yöneltmiştir. Çevreye ilginin artması, ekonomik büyüme- çevre dengesi arasındaki olumsuzlukları giderici çözüm üretmek isteğini doğurmuştur. 1987 yılındaki Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonunun raporundan sonra sürdürülebilir kalkınma kavramı gelişmiş ve “nasıl olursa olsun ekonomik büyüme”nin yerini almaya başlamıştır. Dolayısıyla, çevreci yatırımların artırılması küresel bir yöntem olarak sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirebilecektir. Yazı, bu temel mantık akışı içinde önce küreselleşme ve sürdürülebilir kalkınma sürecinde gerçekleştirilen uluslararası çabaları incelemekte ve geleceğe yönelik konunun terminolojik çatısını kurmaktadır. Son olarak, sürdürülebilir bir çevre için çözüm arayışları ortaya konmaktadır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 2011 Sayı: 1 |