The vulnerability of man to the universe in which he is located has led him to be cautious about the events that will happen to him, to worry about the future, and, accordingly, to various searches for information about the future. Although the earth and its elements have shaped some of these pursuits, the vast majority of them have been shaped by the vast and inaccessible and majestic sky and its elements. Since the past, mankind has tended to attribute a power to the sky and they have made a number of inferences based on the stars, the moon, the sun, the planets and their movements and positions. Some of these are things that can be substantiated by religious sources, while most of them are inferences that are the product of their own accounts and their own minds. Today, these themes, which are included in the field of astronomy and astrology, are found in literary works. Some of them are texts written with names such as rûznâme, ‘ilm-i nücûm, sâ’at-i zamaniyye, yıldıznâme, şemsiyye, sab’a-i seyyâre, zâyiçenâme, kitâb-ı zâyiçe. Melhames, which are the works in which various natural events are deciphered, are also among them. Along with these, Saatnames, which are about the auspicious and inauspicious days and the good and inauspicious things to be done on these days depending on the seven stars that are effective at different times of the seven days of the week, are also among the works written in these subjects. Saatnames are important texts in terms of shedding light on the beliefs of the society, the situations that the society cares about, and informing the things that should and should not be done at the specified hours. In this article, Risâle-i Sâatnâme is included, which is a text that was written entirely in verse among the texts of the saatname, most of which were written in prose. In this direction, the type of saatname has been mentioned, the work has been analyzed in terms of content and form features and transferred to Latin letters.
İnsanın evrene karşı duyduğu acziyet, onu başına gelebilecek olaylara karşı temkinli davranmaya, gelecek kaygısına ve buna bağlı olarak geleceğe dair bilgi edinme yolunda çeşitli arayışlara itmiştir. Bu arayışların bir kısmını, yeryüzü ve unsurları şekillendirirken büyük çoğunluğunu uçsuz bucaksız ve bir o kadar da ulaşılmaz ve görkemli gökyüzü ve unsurları şekillendirmiştir. İnsanoğlu geçmişten beri göğe bir kudsiyet atfetme eğiliminde olmuş; yıldızlara, aya, güneşe, gezegenlere ve bunların hareket ve konumlarına göre kendilerine, bir kısmı dinî kaynaklarla delillendirilebilen fakat çoğu kendi hesaplarıyla kendi dimağlarının ürünü olan birtakım çıkarımlar yapmışlardır. Bugün astronomi ve astroloji ilminin alanına giren bu mevzular edebî eserlerde, çeşitli tabiat olaylarının anlamlandırılmasıyla melhamelere; rûznâme, ‘ilm-i nücûm, sâ’at-i zamaniyye, yıldıznâme, şemsiyye, sab’a-i seyyâre, zâyiçenâme, kitâb-ı zâyiçe gibi adlarla yazılmış metinlere; haftanın yedi gününün değişik saatlerinde etkili olan yedi yıldıza göre uğurlu/uğursuz gün ve yapılması hayırlı ve hayırsız işlere göre saatnamelere konu olmuşlardır. Saatnameler, toplumun inanışlarına, belirtilen saatlerde yapılması ve yapılmaması gereken işlerin bildirilmesiyle özelde toplumun önemsediği durumlara ışık tutması açısından önemli metinlerdir.
Bu makalede, çoğu mensur olarak kaleme alınmış saatname metinleri arasında, tamamı manzum olarak yazılmış olan Risale-i Saatname konu edilmiştir. Bu doğrultuda saatname türüne değinilmiş, eser muhteva ve şekil özellikleri açısından incelenerek Latin harflerine aktarılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Language Studies, Literary Studies, Creative Arts and Writing |
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2022 |
Submission Date | December 9, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 7 |