Tawhid, prophethood, and the hereafter are the foundational pillars of Islamic belief. These core tenets constitute the most crucial aspects of all prophetic missions. Although all prophets have acknowledged the existence of a hereafter as a fundamental principle, materialists denying the rational possibility of resurrection have persisted throughout history. Since the conditions are unseen, understanding the afterlife requires relying on transmitted evidence. However it is also possible to say that the Qur'anic verses about resurrection appeal to both reason and the senses. This elevates the topic of the afterlife to a domain that can be rationally explained. Theologians have developed proofs to affirm the reality of resurrection against denial, discussed how resurrection may occur, and generally accepted the scriptural data concerning other stages of the afterlife without delving into further detail. Detailed information about the states of the afterlife has become accessible through exegetes' interpretations of verses and hadiths. In this study, the works of theological exegetes have been used as reference sources. This study, which addresses the reality of the afterlife as presented in Sûrah Yāsīn, evaluates the topic under four main headings. The first section examines the impact of belief in the afterlife on giving meaning to human life in this world. The foundation for a livable and just worldly life lays the belief that actions will be accounted for and that no injustice will occur. The second section provides semantic explanations and interpretations of the relevant verses. In the surah, "cry" is interpreted in two ways: as the sound produced by the trumpet and as the voice announcing the destruction of those who reject the prophetic call. It is emphasized that the trumpet's blowing signals the sudden onset of the apocalypse, followed by resurrection and gathering (hashr). The third section evaluates the conditions that the inhabitants of Paradise and Hell will face in the afterlife, as conveyed in the relevant verses of Sûrah Yāsīn. Within this scope, the blessings granted to the dwellers of Paradise along with their spouses are discussed, as well as the torment endured by the people of Hell as a consequence of their actions and the testimony of body parts (excluding the mouth) against them. The final section analyzes the possibility of resurrection from rational and scriptural perspectives. Proofs from the inner self (anfus) and the external world (āfāq) are presented to those who deny resurrection. References are made to the initial creation of human beings from the simplest substances, the creation of the heavens and earth—more complex than human creation—and the transformations observed in nature as examples of resurrection. Thus, drawing from examples of creation in this world, the concept that re-creation is within the realm of possibility is affirmed. This study aims to reveal the role of the afterlife in making the world more livable and to explain and examine the fact that resurrection after death is rationally and scripturally possible. The study employs literature review, negation and affirmation methods, dialectics, and synthesis-analysis methodology.
Tevhid, nübüvvet ve meâd, İslâm inanç esaslarının üzerine inşa edildiği üçlü sacayağıdır. Bu üç temel ilke, bütün peygamberlerin davetlerinin en önemli rüknüdür. Bütün peygamberler, ikinci bir hayatın varlığını temel bir ilke olarak kabul etseler de tarih boyunca yeniden dirilmenin aklen mümkün olmadığını savunan materyalist düşünce akımları da hep olagelmiştir. Âhiret ahvâlinin gayba müteallik bir konu olması, âhiretin sem’î delillerle anlaşılabileceğini gerektirmektedir. Ne var ki Kur’ân’daki dirilmeyi beyan eden ayetlerin akla ve duyulara hitap ettiğini söylemek mümkündür. Bu durum âhiret hayatını aklî olarak da izah edilebilir bir konuma taşımaktadır. Kelâmcılar, inkara karşı yeniden dirilme gerçekliğini ispat edecek aklî ve nakli deliller geliştirmiş, dirilmenin ne şekilde olacağını tartışmış fakat âhiret hayatının diğer aşamaları noktasında detaya girmeden naklin verilerini kabul etmekle yetinmiştir. Âhiret ahvaline yönelik detaylı bilgiyi, müfessirlerin ayet ve hadislere getirdikleri yorumlarından öğrenmek mümkün olmuştur. Bu nedenle yapılan bu çalışmada kelâm kitaplarındaki âhiret bahislerinin yanında özellikle kelâmî kimliğiyle öne çıkan müfessirlerin eserleri referans kaynakları olarak kullanılmıştır. Bu bağlamda Yâsîn sûresinde âhiret gerçekliğini konu alan bu çalışmada mevzu dört başlık altında değerlendirilmiştir. Çalışmanın birinci bölümünde âhiret inancının, insanın bu dünyadaki hayatını anlamlandırmadaki etkisi değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Yapılanların hesabının verileceği, kimseye haksızlık yapılmayacağı düşüncesi, yaşanılabilir ve adaletli bir dünya hayatının oluşmasına zemin hazırlar. Çalışmanın sûr ve sayha başlığıyla ele alınan ikinci bölümünde, sûr ve sayhanın semantik açıklamalarına ve ilgili ayetlerin yorumlanmasına yer verilmiştir. Sûrede sayhanın, sûrun çıkardığı bir ses ve peygamberin davetine uymayan kimselerin helâkini haber veren bir ses olmak üzere iki manaya hamledildiği görülmektedir. Sûrun üfürülmesinin, ansızın gelecek kıyametin, ardından gerçekleşecek yeniden dirilmenin ve haşrın habercisi olduğuna dikkat çekilmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde Yâsîn sûresinin ilgili ayetlerinde vârid olan cennet ve cehennem ehlinin âhirette karşılaşacakları durum değerlendirilmiştir. Bu kapsamda cennet ehlinin, eşleriyle birlikte mazhar olacakları nimetler, cehennem ehlinin ise yaptıklarının karşılığı olarak düçar olacakları azab ve ağız dışındaki organların kişinin aleyhindeki şahitliğinin keyfiyeti izah edilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın son bölümünde yeniden dirilmenin imkânı, aklî ve naklî yönden analiz edilmiştir. Yeniden dirilmeyi inkar edenlere enfüs ve âfâktan deliller sunulmuş; başlangıçta insanın en basit maddelerden yaratılışına, ayrıca insanın yaratılmasından daha zor olan yeryüzünün ve gökyüzünün halk edilmesine, bir diriliş örneği olarak doğada meydana gelen değişim ve dönüşüme işaret edilmiştir. Böylece dünyadaki yaratma örneklerinden hareketle, yeniden yaratmanın imkân dâhilinde olduğu düşüncesi hâkim kılınmıştır. Âhiret hayatının, dünyayı daha yaşanılır kılmasındaki rolünü ortaya koymak ve öldükten sonra dirilmenin aklen ve naklen imkân dahilinde olduğu gerçeğini izah, tahlil ve analiz etmek çalışmanın hedefi olarak belirlenmiştir. Makalede literatür taraması, selbî ve icabî (nefiy ve ispat) yöntem, cedel, sentez analiz yöntemi kullanılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kelam |
Bölüm | Araştırma Makaleleri / Research Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 5 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 11 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 45 |
K.S.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, elektronik ortamda yayınlanmaktadır.
ilahiyatdergi@ksu.edu.tr
Derginin Tarihçesi
Derginin Adı | ISNN | e-ISNN | Başlangıç Yılı |
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi | 1304-4524 | 2651-2637 | 2003 |