Objective: To evaluate the association between severity of carpal tunnel syndrome (CTS), pain, disability and to assess their effects on quality of life. Methods: CTS patients whose diagnosis were confirmed with nerve conduction studies were classified as “mild”, “moderate”, and “severe”. Pain evaluation was performed by “Pain Quality Assessment Scale (PQAS)” in all patients. Short form-36 (SF-36) was used to assess quality of life and “Brief Disability Scale” was used in the evaluation of disability. Results: 93.1% of the patients were women, and 6.9% were men. Mean age was 44.20±8.76 years (range= 29–62). Mean duration of symptoms was 6.67±3.00 months (range=3-12 months). Most common symptom was paresthesia. Electrophysiological evaluations revealed moderate CTS in 43.8%, mild CTS in 44.8%, severe CTS in 6.9% of the patients. There was no significant association between CTS severity and time course subgroup of PQAS (p=0.222). But there was a statistically significant difference in the general pain subgroup and total scores of PQAS between moderate and severe CTS patients (p<0.05). There was a statistically significant difference in the mean scores of Brief Disability Questionnaire between patients with mild and severe CTS (4,46±3,61 and 11,50±4,94, p<0.05, respectively). A statistically significant negative correlation was found between the level of disability and physical function, pain, vitality, social function and mental health domains of SF-36. Conclusion: Quality of life is variably affected in patients with CTS due to the severity of CTS. On this aspect, it is important to diagnose and treat CTS on time to improve the quality of life of patients with CTS in early period, which is the best known and common compression neuropathy of upper extremity in community
Amaç: Karpal tünel sendromu (KTS) tanısı elektrofizyolojik olarak doğrulanmış hastalarda KTS şiddeti, ağrı ve yeti yitimi arasındaki ilişkinin incelenmesi ve yaşam kalitesi üzerindeki etkilerinin araştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Sinir ileti çalışmalarıyla KTS tanısı doğrulanmış hastalar “hafif”, “orta” ve “ağır” olarak sınıflandırıldı. Tüm hastalara “Ağrı Kalitesi Değerlendirme Ölçeği (AKDÖ)” verilerek KTS’na bağlı ağrı değerlendirmesi yapıldı. Yaşam kalitesi değerlendirmesinde Kısa form-36 (KF-36) anketi ve yeti yitimi değerlendirmesinde Kısa Yeti Yitimi Anketi (KYYA) kullanıldı. Bulgular: Hastaların %93.1’i kadın, %6.9’u erkekti. Yaş ortalaması 44.20±8.76 yaş (sınırlar=29-62 yaş) bulundu. Ortalama semptom süresi 6.67±3.00 ay (sınırlar=3-12 ay) ve en sık semptom parestezi idi. Elektrofizyolojik incelemelerde hastaların %48,3’ ünde orta, (%44,8’ inde hafif, %6,9’ unda ağır KTS bulundu. KTS şiddeti ile AKDÖ zamansal seyir arasında anlamlı ilişki saptanmadı (p=0.222). Fakat orta ve ağır şiddette KTS hastalarının AKDÖ genel ağrı alt grubu ve toplam skorları arasında istatistiksel olarak anlamlı farlılık mevcuttu (p<0.05). Hafif ve ağır derecede KTS hastalarının ortalama KYYA skorları arasında istatistiksel olarak anlamlı derecede fark mevcuttu (sırasıyla 4,46±3,61 ve 11,50±4,94, p<0.05). Yeti yitimi derecesi ile KF-36 fiziksel fonksiyon, ağrı, vitalite, sosyal fonksiyon ve mental sağlık alt ölçekleri arasında istatistiksel olarak anlamlı negatif bir ilişki görüldü. Sonuç: KTS hastalarında şiddeti KTS derecesine göre değişen düzeyde yaşam kalitesi etkilenmektedir. Toplumumuzda sık görülen, üst ekstremitenin en iyi bilinen kompresyon nöropatisi olan KTS tanı ve tedavisinin zamanında yapılması, erken dönemde hastaların yaşam kalitesini arttırmak açısından önemlidir
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 5 Issue: 3 |