In this article, the famous "Hadîth of Conquest" of the Prophet Muḥammad and the "Ni'me'l-Jaysh" (the blessed and blessed conquest army) heralded and praised in this hadith are explained. The generation of the Companions who participated in the Sieges of Istanbul throughout history in the hope of being one of the people of praised and heralded in the aforementioned hadith and this hadith brought to our culture and literature the "Ni‘me’l-Ceyş" concept has been emphasized. Information is given about the Companions who were among the soldiers of this blessed and sacred army and who are accepted to have been buried in Istanbul and various parts of Anatolia, and about the Companions and their tombs or maqams, which the Prophet Muḥammad declared that "each of them is a star". The importance of these places in the history of our culture and civilisation and their positive effects on the spiritual world of our people have been pointed out. The debate on this subject between the poet and literary critic Yaḥyā Kemāl Beyatlı (1884-1958) and the famous scholar and academic Babanzâde Ahmed Naīm Beg (1872-1934) is mentioned.
In this context, the real identity of the Companion named "Qays al-Hamdānī", who is said to be buried in the garden of Hepkebirler Mosque in the center of Kastamonu province, has been touched upon. Attention has been drawn to the inaccuracy of this person being known as "Hemedānī" among the people and that this should be corrected. An important narration impart from the Prophet Muḥammad about this Companion and the Yemeni people has been emphasized.
Bu makalede, Hz. Peygamber’in ünlü “Fetih Hadisi”; söz konusu hadiste müjdelenip övülen “Ni‘me’l-Ceyş” (kutlu ve mübârek fetih ordusu); anılan hadisteki övgü ve müjdeye mazhar olabilmek ümidiyle tarih boyunca yapılan İstanbul Kuşatmaları’na katılan sahâbe nesli; bu hadisin kültür ve edebiyatımıza kazandırdığı “Ni‘me’l-Ceyş” kavramı; bu kutlu ve mübârek ordunun neferleri arasında yer alıp da İstanbul’da ve Anadolu coğrafyasının muhtelif yerlerinde medfûn oldukları kabul edilen ve Resûl-i Ekrem’in de: “her birinin birer yıldız olduğunu” bildirdiği sahâbîler; onların ülkemizin çeşitli yerlerinde bulunduğu düşünülen kabir veya makamları üzerinde durulmuş, bu mekânların kültür ve medeniyet tarihimizdeki önemine, bunların halkımızın mânevî dünyası üzerindeki müspet tesirlerine dikkat çekilmiş, bu konuda şâir ve edîb Yahya Kemal Beyatlı (1884-1958) ile ünlü âlim ve müderris Babanzâde Ahmed Naim Bey (1872-1934) arasında yaşanan tartışmaya değinilmiştir.
Bu bağlamda Kastamonu ili merkezinde Hepkebirler Camii Hazîresi’nde medfûn olduğu söylenen “Kays el-Hemdânî” adlı sahâbînin gerçek kimliğine temas edilmiş, bu zâtın halk arasında yanlış olarak bilinen “Hemedânî” şeklindeki bir nisbe ile anılmasının yanlışlığına ve bunun düzeltilmesi gerektiğine dikkat çekilmiş, Hz. Peygamber’den bu sahâbî ve Yemenliler ile ilgili olarak nakledilen önemli bir rivâyet üzerinde durulmuştur.
Fâtih Sultan Mehmed Ni’me’l-Ceyş Hala Sultan Yahya Kemal Babanzâde Ahmed Naîm Bey Kays el-Hemdânî Kastamonu Şeyh Şerâfeddin
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 1 |
Kastamonu İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf 4.0 International License (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.