Freedom problem is one of the topics that people who wonder and think about centuries. Are we born free of origin, is something gained after freedom, or is there a truly absolute freedom? Jean-Paul Sartre and Simone de Beauvoir, who had the answers to these questions in the same period, will be attempted to perform at the point of view. Sartre is one of the first thoughts that come to mind when it is called freedom; especially the phrase “we are convicted” highlighted that nobody could escape from being free. Beauvoir studied the problem of freedom to explain women through the problem of liberation and studied anthropologically why women are not free. He adopted the thought of being ontologically free, but this freedom is limited by the social obstacles, it has taken the forefront that it can not be easily achieved.
In this study, the first point of view of Sartre's freedom will be discussed. In his perspective, the person’s self-esteems will be systematically examined under the subheads of responsibilities that come with freedom, due to being a fried asset. In the next chapter, Simone de Beauvoir’s journey towards freedom over the woman and liberating women will be explained. Common aspects and differences will be compared to the freedom of two thinks. Is it completely free manager in life and selections from human beings? Or do you prefer in line with some choices that are datad from the beginning? The answers to these questions will be discussed in terms of two different perspectives.
Bu çalışmada Jean-Paul Sartre ve Simone de Beauvoir’ın özgürlükle ilgili görüşleri ele alınmıştır. Çağdaş düşünürlerin, özgürlük hakkında ortaklaştıkları ve farklılaştıkları noktalar ortaya çıkartılmıştır. Sartre’da ontolojik özgürlük fikri, Beauvoir’da ise özgürlüğün daha çok toplum ve kültür gibi etkenler tarafından belirlenimi ağır basmaktadır. Sartre’ın anlayışına göre insan, ontolojik olarak özgürdür, dünyaya fırlatılmıştır ve özünü belirleyen bir Tanrı yoktur. Kişi tasarı ve seçimleriyle kendi özünü oluşturmakta, bu seçimlerin getirdiği sorumluluğu kabullenmektedir. Nasıl bir dünyada yaşayacağını kendisi seçmektedir. Onun düşüncesinde, insanın özgür olmasını engelleyecek hiçbir neden yoktur, insan özgürlüğe mahkumdur. Beauvoir’da ontolojik özgürlüğü kabul etmekle birlikte, özgürlüğün her insanda ve her koşulda aynı şekilde deneyimlenmediğini, özellikle kadının özgürlüğünde toplumun belirleniminin çok büyük bir etkisi olduğunu savunmaktadır. Beauvoir özgürlüğü, kadınlar üzerindeki tahakküm ilişkileriyle birlikte ele almıştır. Beauvoir’ın temel amacı, ontolojik özgürlükten vazgeçmeden antropolojik bir bakış açısıyla ikinci cins olarak kabul edilen kadın kategorisini açıklamaktır. Böylelikle Sartre’daki soyut özgürlük düşüncesi Beauvoir’da toplumda özellikle farklı cinsiyetlere farklı şekillerde etki eden belirlenimlere dönüşmüştür. Beauvoir’ın ele aldığı özgürlük üzerindeki bu belirlenimlerin özellikle kadın üzerindeki etkilerine bakılarak anlaşılabilir.
jean-paul sartre simone de beauvoir özgürlük seçim sorumluluk kadın fırlatılmışlık belirlenim
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 28, 2023 |
Submission Date | June 4, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 1 Issue: 1 |