Mr.Reşid,
one of the first founders of the Committee of Union and Progress, was appointed
as the governor of Diyarbekir province and this is an important development
which has a direct impact on the destructive consequences of the relocation in
the province of Diyarbekir. Although the province of Diyarbekir was not in the
first phase of the deportation program, the only agenda of Mr.Reşid in the
province was the expulsion of all Armenians from the region without
exception.Mr. Reşid has often moved his
agenda beyond the limits of his authority to a position above politics. Also he
saw the slightest tolerance against the Armenians as betrayal and disloyalty.
The attacks and massacres against the convoy of relocations in the province of
Diyarbekir caused frequent warnings by Mr.Talat, Minister of Internal Affairs.
While these warnings were left unanswered most of the time, it was stated that
everything else in the province was carried out in accordance with the
government's policy. In this study, correspondence of Mr. Reşid, governor of
Diyarbekir, with Internal Affairs Ministry is discussed. This communication
with the central administration sheds light on the responsibility of the local
authorities in the abuse of the Armenian relocation.
İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ilk
kurucularından biri olan Dr. Reşid Bey’in Diyarbekir vilayetine vali olarak
atanması, Diyarbekir vilayetinde tehcirin yıkıcı sonuçları üzerinde doğrudan
etkili olan önemli bir gelişmedir. Diyarbekir vilayeti ilk etapta tehcir
programında olmamasına rağmen, Reşid Bey’in vilayetteki tek gündemi, bütün
Ermenilerin istisnasız olarak bölgeden sürülmesidir. Çoğu zaman yetki
sınırlarını aşıp, kendi gündemini siyaset üstü bir konuma taşıyarak vilayet
sınırlarının ötesinde operasyonlara girişen Reşid Bey, Ermenilere karşı
gösterilen en ufak bir müsamahayı ihanet ve sadakatsizlik olarak görmüştür.
Diyarbekir vilayetinde tehcir kafilelerine yönelik olarak gerçekleştirilen
saldırılar ve katliamlar, Dahiliye Nazırı Talat Bey tarafından sık sık
uyarılmasına yol açmıştır. Bu uyarılar çoğu zaman cevapsız bırakılırken, diğer
durumlarda vilayette gerçekleşen her şeyin hükümetin yürüttüğü siyasete uygun
olarak gerçekleştirildiği belirtilmiştir. Bu çalışmada Diyarbekir valisi Reşid
Bey’in Dahiliye Nezareti ile yazışmaları ele alınmıştır. Merkezi idare ile
yapılan bu haberleşme, Ermeni tehcirinde gerçekleştirilen suiistimallerde yerel
idarecilerin sorumluluğu konusuna ışık tutmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tarih |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Nisan 2019 |
Gönderilme Tarihi | 28 Mart 2019 |
Kabul Tarihi | 17 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 7 |