İnsanlığın ekimini ilk yaptığı, temel besin kaynağı olan buğdaya, zaman içinde tek veya çok tanrılı dinlerde bazı anlamlar yüklemiştir. Kutsiyet atfedilen ekmeğin de hammaddesi olan buğday, pagan toplumlarda tanrılara sunulan kutsal bir yiyecek, aynı zamanda tarım/bereket tanrı/tanrıçalarının atribüsü olarak karşımıza çıkar. Kadınla da özdeşleştirilen ve yine doğum, soy, verimlilik, bolluk, bereket kavramına gönderme yapılan bu bitki, Türk ve İslam halk kültüründe bu anlamlarını koruyarak günümüze devrolmuş; birçok inancın ve ritüelin kaynağında da yer almıştır. Anadolu’da kem gözlere karşı buğday başaklarından nazarlık yapılarak, ayrıca haneye şans/uğur, bolluk/bereket getirmesi için de evlerin duvarlarına asıldığı görülür. Buğday aynı zamanda bir Orta Asya Türk geleneği olan saçının da içindedir ve günümüzde gelinlerin üzerine saçılmaktadır. Aşure ve Nevruz’la ilişkilendirilen buğday, bebeklerin diş hediği ve kırklamasındaki ritüellerde de yer almaktadır. Öte yandan, özellikle Bektaşiler arasında kutsal görülen buğday velilerin birçok kerametinde geçmektedir. Bu sebeple tekke sofralarının vazgeçilmez yemeklerinin içinde buğday da vardır. Bu makalede de Türk halk kültüründe önemli bir yer edinen buğday/başak motifi ele alınmıştır. Bu motifin Türk sanatındaki yerinin tam olarak anlaşılabilmesi için önce Anadolu ve ilgili çevre kültürlerde, pagan ve tek tanrılı dinlere mensup toplumlardaki anlam ve kullanımlarından söz edilmiş; sanat eserlerindeki örnekleri sunulmuştur. Ardından çalışmanın asıl ağırlık noktasını oluşturan Anadolu’da Türk-İslam dönemindeki farklı tarih ve çeşitli yüzeylerde karşımıza çıkan buğday/başağın, ikonografik tartışması yapılmış ve değerlendirilmiştir.
In time, people attributed some meanings to wheat, which they first planted, and which was the main food source, in monotheistic or polytheistic religions. Wheat, which is the raw material of the bread attributed to holiness, appears as a sacred food offered to the gods in pagan societies and also as the atrium of agriculture/fertility gods/goddesses. This plant, which is identified with women and is referred to the concept of birth, lineage, fertility, and abundance, has preserved these meanings in Turkish and Islamic folk culture, has been transferred to the present day, and has taken place at the source of many beliefs and rituals. In Anatolia, it is seen that amulet is made of wheat spikes against evil eyes and hung on the walls of houses to bring luck, abundance, and fertility to the household. Wheat is part of the “saçı” tradition, which is a Central Asian Turkish tradition, and is scattered on brides today. Wheat, which is associated with Ashura and Nowruz, is included in the rituals of teething and “kırklama” of babies. On the other hand, wheat, which is considered sacred especially among the Bektashis, was mentioned by many miracles of the saints. For this reason, wheat was also part of the indispensable dishes of the culinary culture of the dervish lodges. In this article, the wheat/spike motif, which has an important place in Turkish folk culture, will be discussed. Its meaning and usage in Anatolian and related culture and in societies belonging to pagan and monotheistic religions, and its examples in art works will be presented in order to fully articulate the place of this motif in Turkish art. Then, the iconographic discussion of wheat/ear, which is the main focus of the study and appears on different dates and on various surfaces in the Turkish-Islamic period in Anatolia, will be made and evaluated.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Cultural Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 10, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |