This paper examines the role played by the psychoanalytical film theory in the comprehension of the film form. Starting with an investigation of apparatus theory the present essay first discusses Christian Metz and Jean Louis Baudry's approaches to the question of the spectator's affiliation with the screen. It is also explored why Metz and Baudry perceive cinema as a kind of mirror, a regression to a childhood experience making the spectator the master of the gaze. Secondly, this essay explores the debates surrounding apparatus theory and the gaze. Contra Metz and Baudry, the gaze is, in these debates, considered as the traumatic encounter with the absolute failure of the spectator's assumed mastery. Instead of being an experience of imaginary mastery, the gaze becomes the distortion of point of view. This radical shift in the comprehension of the gaze reveals that the gaze is actually ensured by the film form. As such, the gaze becomes a site for the emergence of modern subjectivity which relates cinema to the modern politics and philosophy.
Bu yazıda, psikanalitik film kuramının film biçiminin kavranmasında oynadığı önemli rol ele alınacaktır. Aygıt kuramı'nın incelenmesiyle başlayan yazı, özellikle Christian Metz ve Jean Louis Baudry'nin seyirciyi perdeye bağlayan psişik süreçlere dair yaklaşımlarını tartışmaktadır. Metz ve Baudry'nin sinemayı bir çeşit ayna, seyirciyi bakışın efendisi kılan bir tür regresyon olarak tarif etmelerinin sebebi nedir? Sinemada bakış (gaze) meselesini bu soru etrafında düşünmeyi öneren yazı, ikinci olarak, aygıt kuramı sonrası tartışmalara odaklanmaktadır. Bu tartışmalarda bakış, Metz ve Baudry'nin öngördüğünden farklı olarak, seyircinin farz edilen efendilik deneyiminin sarsıldığı, anlam açıklığının ve güvenliğinin kaybolduğu, seyircinin bu çaresizlikle kıskıvrak yakalandığı bir durumu, bu travmatik karşılaşmayı anlatır. Bakış açısının yol açtığı istikrar ve güvenin yerini, bakışın tekinsizliği alır. Bakışın kavranışındaki bu radikal dönüşüm, bakışın film biçimiyle ilgili bir mesele olduğunu görünür kılmıştır. Bakış, sinemayı sinema yapan unsuru, film biçiminin gücünü anlatır. Bakışın bu potansiyeli, sinemayı modern siyasete ve felsefeye bağlayan modern öznelliği sahneleyebilmesindedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Radyo-Televizyon, Kültürel çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 12 (1) Sayı: 23 |