Cinema provides an imaginary continuity similar to the empirical reality. Therefore, it ontologically harbours some problematiques related to the movement and time. On the other hand, this continuity has an exemption similar to the mental flow. Temporal and spatial limits of the real world is not valid for movies. This is the originality of cinematographic image and narrative that is existing with it. Thus, movement and the time of cinema should not be separated from its narrative and intellectual flow. In this study, in addition to the discussions about the visible and invisible realities of the movement and time of cinema, the intersected points between its storytelling and temporality are also addressed. In this way, this article aims to provide a complete view of movie time.
Sinema görgül gerçekliğe benzer bir imgesel süreklilik sunmaktadır. Bu nedenle, hareket ve zamanla ilgili sorunsalların bir bölümünü varoluşsal düzeyde barındırır. Diğer taraftan bu sürekliliğin, zihnin akışına benzer bir serbestliği de söz konusudur. Fiziksel dünyanın zamansal ve mekânsal sınırlılıkları filmler için geçerli değildir. Bu ise filmsel imgelerin ve onunla var olan anlatının özgünlüğüdür. O yüzden sinemanın hareketini ve zamanını, onun anlatısal ve düşünsel akışından ayrı tutmamak gerekir. Bu çalışmada, sinemanın deviniminin ve süresinin görünen ve görünmeyen boyutuna ait tartışmalarla birlikte, onun öykü anlatma yetisinin zamansallıkla kesiştiği noktalar da ele alınmıştır. Böylece film zamanının bütünlüklü bir görünüşünü sunmak hedeflenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Radyo-Televizyon |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 18(1) Sayı: 35 |