In recent years contemporary thought has mounted a challenge to the traditionally privileged epistemological status of the "subject." It has attempted to problematize the notion of the '"subject" as the product of traditional western philosophical speculation in general, and its role as the manipulator of the object, or as the meaning-giving agent in particular. The present article is an attempt to address the notion of the "subject" as it is installed within the Althusserian and Gramscian theories of ideology. lt also aims to show the significance of the establishment of a category of the "subject' which represents a break with its traditional theorization. Both Althusser and Gramsci are important for this article insofar as their theories clarify the place of the ''subject" in ideology. Although their theories have important differences, they both offer a clearer sense of what happens bctween the "subject" and ideology, and of the role of the human agent in ideology. What also makes them indispensable for this article is that their theories offer a theoretical foundation to a different notion of the"'subject" which has no longer a Cartesian constitution
Son yıllarda çağcıl düşünce "özne" nin geleneksel olarak ayrıcalıklı epistemolojik konumunu sorgulamaktadır. Geleneksel batı felsefesinin bir ürünü olan genel bir "özne" kavramının yanı sıra, öznenin nesneyi yönlendirici ve anlam oluşturucu rolü de tartışılmaktadır. Bu makale Althusser ve Gramsci'nin ideoloji kuramlarında göründüğü biçimiyle özne kavramı üzerinde durmayı hedeflemektedir. Ayrıca makalenin amacı, geleneksel kurumlaştırmanın dışına çıkabilecek yeni bir "özne" kategorisinin kurulmasının önemini de göstermektedir. Althusser ve Gramsci, kuramları ideoloji içinde "özne" nin yerini gösterdiği ölçüde, bu makale için önem taşımaktadır. Aralarında önemli farklar olmakla birlikte her iki kuram da özne ve ideoloji arasında neler olup bittiğine ve ideoloji içinde insanın rolüne ilişkin açık bir kavram sunmaktadır. Bu iki kuramcıyı yazı için vazgeçilmez kılan, eserlerinin farklı bir özne kavrayışının kurumsal temellerini barındırması, başka bir değişle öznenin Kartezyen olmayan kuruluşunun ipuçlarını içermesidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları, Kültürel çalışmalar, Etik |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 1999 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1999 Cilt: 2(2) Sayı: 4 |