The dowry stands as one of the phenomena through which societal roles of men and women are transmitted via cultural codes, encompassing both tangible and intangible values passed down as heritage. Every society possesses specific thresholds between birth and death, along with traditions upheld at these junctures. In Turkish culture, the wedding ceremony represents a significant threshold, wherein the dowry—prepared from birth—serves as a medium for preserving and conveying cultural heritage through its stages of usage, gifting, and bequeathing, embodying the woman's productive role. Due to her societal roles, the woman has developed a symbolic language reflecting speech, writing, and visuals to express her emotions, expectations, experiences, and fears through the elements she crafts for her dowry. The evolution of dowry culture from past to present has been sustained through symbols—constituting the woman's nonverbal language—manifested in items ranging from lacework to chests and household goods. As a domain of cultural transmission, dowry culture has transformed in line with modern life, and the nonverbal language it encompasses has lost its practical applications within global culture, thereby becoming part of the local culture's fading intangible heritage.This study aims to discuss, exemplify, and propose initiatives for the continuation of the applied folklore approach through the establishment, development, and dissemination of museums, educational institutions, and courses dedicated to compiling, archiving, evaluating, preserving, and exhibiting dowry culture. Ultimately, it is asserted that sustaining and promoting the applied folklore approach to preserve and transmit dowry culture—without overlooking the woman's nonverbal language—from the local to the international sphere constitutes one of the pathways to fostering national identity and belonging.
Çeyiz, kadın ve erkeğin toplumsal rollerini kültürel kodlarla aktarırken maddi veya manevi değerlerle miras bıraktığı olgulardan biridir. Her toplumun doğum ve ölüm arasında belirli eşikleri ve bu eşiklerde yaşattığı gelenekleri vardır. Türk kültüründe de düğün; doğumla başlayan çeyiz hazırlama sürecinin kullanım, hediye etme ve miras bırakma aşamalarıyla kültürel mirasın yaşatılarak korunması ve aktarılmasında kadının üretici rolüyle somutlaşan unsurlar arasındadır. Kadın, toplumsal rolleri gereği çeyizi için işlediği unsurlarla duygularını, beklentilerini, yaşantısını ve korkularını dile getirmenin yolu olarak sözü, yazıyı ve görseli yansıtan semboller dili oluşturmuştur. Geçmişten günümüze çeyiz kültürünün değişimi, kültür aktarıcısı olan kadının sözsüz dili olan sembollerle oyalardan sandıklara ve ev eşyalarına kadar sürdürülmüştür. Kadının kültürel aktarım alanı olarak çeyiz kültürü modern yaşam doğrultusunda değişmiş, oluşturduğu sözsüz dil küresel kültürde yer alacağı uygulama alanlarını yitirerek yerel kültürün unutulmaya yüz tutmuş kültürel mirasları arasına dahil edilmiştir. Bu çalışmada çeyiz kültürünün derlendiği, arşivlendiği, değerlendirildiği, saklandığı ve korunduğu, koleksiyon ve sergilerinin oluşturulduğu, yaşatıldığı ve aktarıldığı müzelerin, eğitim alanlarının ve kursların oluşturulması, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasıyla uygulamalı halk bilimi yaklaşımının sürdürülmesine dair çalışmaların tartışılması, örneklendirilmesi ve öneriler sunulması amaçlanmaktadır. Sonuç olarak çeyiz kültürünün kadının sözsüz dilinin de göz ardı edilmeden yaşatılarak korunması ve aktarılmasının önemine dair uygulamalı halk bilimi yaklaşımının sürdürülmesi ve yerelden uluslararası alana değin yaygınlaştırılmasının ulusal aidiyet ve kimlik oluşumunu sağlamasının yollarından biri olduğu dile getirilmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Culture, Representation and Identity, Cultural Studies (Other) |
Journal Section | Research Paper |
Authors | |
Early Pub Date | June 29, 2025 |
Publication Date | June 30, 2025 |
Submission Date | April 12, 2025 |
Acceptance Date | May 17, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 5 Issue: 1 |
Kün: Journal of Literary and Cultural Studies is licensed under Creative Commons Attribution 4.0 International (CC BY 4.0).