19. yüzyıl sosyolojisinin ve Amerikan pragmatik felsefesinin, Sanayi Devrimi’nin yaratmış olduğu toplumsal problemler karşısındaki çözüm arayışları, iletişimi ön plana almalarına neden oldu. Ekonomik ve toplumsal sorunları demokratik bir toplumda yalnızca iletişim aracılığıyla çözebileceğini düşünen Amerikan pragmatik düşünürleri ile Chicago Üniversitesi Sosyoloji Bölümü çalışanları, yaptıkları çalışmalarda özellikle ABD’de yaşanan toplumsal, ekonomik ve kültürel çatışmalara odaklandılar. Ancak bu kapsayıcı çalışmalar I. Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla birlikte hızlı bir şekilde propaganda çalışmalarının finans çevreleri ve hükümet tarafından hızla desteklenmesiyle geri planda kaldı. Özellikle II. Dünya Savaşı sırasında büyük finansal ve kurumsal destekler sonucu ilk kez farklı yerlerden uzmanlar bir araya gelerek iletişimle ilgili deneysel, psikolojik ve sosyolojik açıdan çalışmalar yaptılar. Savaş sonrası iletişime ayrılan fonların kesilmesinin de etkisiyle alan daha önce elde ettiği bulgular, çalışmalar ve deneyimler ile akademide Wilbur Schramm öncülüğünde kurumsallaşmaya başladı. Derin bir düşünsel birikim ve finansal kaynaklar eliyle şekillenerek akademide kurumsallaşması mümkün olan iletişim alanının, Türkiye açısından ele alındığında hem Anglo- Amerikan iletişim çalışmalarından hem de kendine has pek çok koşuldan etkilenerek şekillendiğini görmek mümkündür. Nitekim ilk gazetecilik enstitüsü olan İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü ile bu alanda ilk yüksekokul olarak kurulan Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nun kurumsallaşma süreçlerinin anlaşılması, ülkenin basın ve iletişim özelinde geçirdiği tarihsel süreci anlamayı da mümkün kılmaktadır.
The 19th century sociological thought and American pragmatic philosophy resulted in the foregrounding communication as they were looking for solutions to the problems cast by the Industrial Revolution. The American pragmatic thinkers who believe the problems of economy and society can only be resolved in a democratic society via communication and the members of the Chicago School of Sociology focused mainly on the social, economic and cultural conflicts. These inclusionary studies however, remained in the background hence the swift support channeled for propaganda studies provided by financial circles and governments short after the break of World War I. With the major financial and institutional supports experts from different fields were gathered to conduct research concerning communication be it experimental, psychological or sociological. The field of communication, bereft of its war time funds, left with its’ previously acquired findings, studies and experiences, started to institutionalize in the leadership of Wilbur Schramm within the academy. The institutionalization of the field of communication within academy made possible by deep intellectual accumulation and financial support; when reconsidered in terms of Turkey, it is possible to observe that it was sculpted by Anglo-American communication studies as well as by unique conditions. Thus it deems it possible to understand the history of it in terms of communication and journalism via understanding the process of institutionalization of the first journalism institute of Turkey being Istanbul University Institute of Journalism and the first graduate school of the field being Ankara University the School of Press and Broadcasting.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | October 1, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 26 Issue: 3 |