Kıbrıs Sorunu’na Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde çözüm arandığı
bir dönemde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) 4 Temmuz 1990 tarihinde Avrupa
Topluluğu (AT)’na üyelik başvurusunda bulunarak 2004’te tam üyelikle
sonuçlanacak olan süreci başlatmıştır. Soğuk Savaş’ın sona erdiği “Yeni Dünya
Düzeni” içinde kendine yer arayan Avrupa Birliği (AB) Ortadoğu’nun yanı başında
ve Asya Pazarı’nın “Batı Kapısı” üzerinde bulunan Kıbrıs’ı da unutmamıştır. Bu
çerçevede Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi, GKRY’nin tam üyelik başvurusunu
normal süreç içerisinde değerlendirmiş ve 30 Haziran 1993’te Kıbrıs’ın üyelik
için ehil olduğu yönündeki olumlu görüşünü (avis) açıklamıştır.
GKRY’nin AB’ye başvurusuna ilişkin olarak Kıbrıs Türk tarafı ve Rum
tarafı, görüşlerini kanıtlayabilmek için, uluslararası hukuk alanında
uzmanlaşmış kişilerden görüş alma yoluna gitmişlerdir.
Avrupa Komisyonu’nun her yıl AB’ye katılım sürecinde olan aday
ülkelerin üyeliğe hazırlık sürecinde kaydettiği ilerlemeyi değerlendiren
“İlerleme Raporlarında” ve Birliğe gelişmesini sağlamak için genel
politikalarla ilgili tüm yararlı kararların alındığı “Zirvelerde” Kıbrıs
Sorunu’na oldukça geniş yer verilmiştir.
12-13 Aralık 2002’de yapılan Kopenhag Zirvesi Sonuç Bildirisi’nin
Kıbrıs paragraflarını şekillendiren en önemli gelişme, Ocak 2002’de başlayan
görüşme turlarının sonunda BM Genel Sekreteri Annan’ın, 11 Kasım 2002 tarihinde
Kıbrıs Türk ve Rum tarafına sonradan kendi adı ile anılacak olan “Kıbrıs
Sorununa Kapsamlı Çözüm Temeli” adlı belgeyi sunması olmuştur.
Bu çalışmada Kıbrıs Sorunu’nun AB karar alma mekanizmalarında nasıl
şekillendirildiği ve sürecin sonu olan Annan Belgesi incelenecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2018 |
Acceptance Date | December 14, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 1 Issue: 1 |