Türkiye'nin modernleşme
süreci içerisinde gelişen ve uygulanan siyasal ve ekonomik politikalar
doğrultusunda, göç kavramı ortaya çıkmış ve 1950’li yıllardan itibaren köyden
kente göç olgusu başlamıştır. Köyden kente göçle birlikte yeni bir mimari ve
yapılaşma, yeni bir toplumsal yapı, yeni bir kültür ortaya çıkmış ve tüm
bunlarla birlikte yeni büyük kentler oluşmuştur. 1950’li yıllardan itibaren
varlığını gösteren ve giderek daha da artan köyden kente göçün süreçleri ve
sonuçları sosyal bilimlerin ve mimarinin ana konularından biri haline
gelmiştir. Sanatın farklı alanlarında da ana malzemeye dönüşen göç kavramı
1960’lı yıllardan itibaren de modern Türk resim sanatında görülmeye
başlamıştır. Türk resim sanatı 70’ler, 80’ler ve 90’lar boyunca da; yeni oluşan
kentin doğurduğu ekonomik, sosyolojik ve kültürel değişimleri kendisine konu
edinmiş, ancak bu sefer kavramsal sanat ve postmodernizmin kavramları ile iç
içe geçmiştir. Bu makalede, 1970’lerden sonra üretilmiş köyden kente göçün yarattığı
kültürel ve görsel dönüşümleri ele alan Gülsün Karamustafa’nın eserleri
araştırılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 3 Sayı: 2 |