İnsanlığın siyasal tahayyülü devasa bir hayvanat bahçesidir. Siyasal düşünce çoğunlukla negatif veya pozitif olarak hayvanı içeren metaforik bir dil üzerinden inşa ve ifade edilmiştir. Klasik siyasal yazında egemen kudretli hayvanlarla temsil edilmiştir. Bir çeşit yasasız orman olan doğa durumunu düzene dönüştüren bu kudretli hayvanlar daima olumlanmışlardır. Düzen/yasa varlığını egemenin kudretine borçlu iken egemen ise varlığını salt kudretine borçludur. Bu yazıda öncekilerden farklı olarak John Locke’ta kudretli hayvanların negatif bir imgeye dönüştüğünü gösterecek ve bunu onun siyasal teorisiyle ilişkilendireceğim. Anayasal düzenin savunucusu olan Locke’ta kudretin simgesi olan hayvanlar yasa dışılığın ve vahşiliğin simgesi olarak negatif bir imgeye dönüşürler. Salt kaba güce istinat ederek aklı terk eden ve yasaya tâbi olmayan bu hayvanlar insan yaşamı için daima tehdit ve tehlike oluşturacağından hukuk ile tanımlanan siyasal düzenin dışına itilirler. Egemen hayvan, hukukun egemen olduğu siyasal/sivil düzende kendine yer bulamaz.
The political picture of humanity is a giant zoo. Political thought has often been constructed and expressed through a metaphorical language including animals negatively or positively. In the classical political discourse, the sovereign has been represented by powerful animals. A jungle-like state of nature ordered by animals has always been affirmed. Whereas the law/order owes its presence to the power of sovereign, the sovereign owes its presence to his own power. In this article, I will demonstrate the idea that the powerful animals in John Locke’s analogies turn into a negative symbol and I will relate this idea with his political theory. In Locke’s political philosophy, which rigorously defends the constitutional order, animals which are allegedly the symbol of power transform into a negative image as the symbol of savagery and unlawfulness. Animals are excluded out of the political and jurisdictional order because animals that are not subject to the law and leave the reason by appealing to the brute force pose a threat to and danger for human life. This absolute image of the sovereign cannot take any place in the political/civic order in which the law occupies the role of sovereign.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 21 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 23 Sayı: 91-92 |