Daron Acemoğlu ve James Robinson, yazdıkları “Ulusların Düşüşü” adlı kitapta kalkınma iktisadının meşhur sorusu olan “neden bazı ülkeler zenginken bazıları fakir” sorusuna cevap ararken, zengin ve fakir toplumlarının tarihini uzun bir perspektife analiz ederler. Onlara göre tarihteki küçük kırılmalar bazı toplumların zengin, bazılarının zengin olmasıyla sonuçlanmıştır. Bazı toplumlar dışlayıcı kurumlar inşa ederken bazıları kuşatıcı kurumlar inşa etmiştir. Kuşatıcı kurumlar daha çok liberal, insan doğasına uygun ve serbest piyasa anlayışıyla uyumlu uygulamalarken, dışlayıcı kurumlar daha çok otoriter yönetim anlayışı temeline oturur. Bu teorinin ışığında Türkiye’de, aynı zamanda yeni devletin kuruluş yılları olarak adlandırılabilecek, 19231947 dönemi analiz edildiğinde inşa edilen kurumlar daha çok dışlayıcıdır. Çalışmanın bu tezini güçlendirmek için sözü geçen dönemde İzmir İktisat Kongresi, Milli Korunma Kanunu, Varlık Vergisi, Toprak Mahsulleri Vergisi, %25 Kararı, 452 sayılı karar, Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu gibi uygulamaların nasıl dışlayıcı kurumlar inşa ettiği ifade edilecektir. İzmir İktisat Kongresi gibi oldukça “kuşatıcı” bir başlangıç, özellikle 1930’ların sonlarından itibaren yerini tamamen “dışlayıcı” uygulamalara bırakmıştır. Bu dönemde uygulanan politikalar yüzünden 1942 yılının başından itibaren ekmek karne ile dağıtılmaya başlanmıştır
Kuşatıcı ve dışlayıcı kurumlar Türkiye ekonomisi iktisat politikası
Daron Acemoglu and James Robinson make a long historical analysis of rich and poor countries in their book named “Why Nations Fail” when they are trying to answer the famous question of development economics which is “why are some countries rich and others poor”. Small fractures has ensued some countries rich and others poor in their history in which some countries have built inclusive institutions and others exclusive institutions. Inclusive institutions are liberal, suitable for human nature and compatible with free market, while exclusive institutions are on the foundation more authoritarian management style. When we apply this theory to the foundation years of Turkey between 1923 and 1947, we see that the institutions are mostly exclusive. We state that how institutions were established such as İzmir Economic Congress, National Protection Law, Property Tax, Agricultural Produce Tax, The Decision of 25%, The Taxation Of Grain Production to make stronger the argument of the study. İzmir Economic Congress is a quite inclusive beginning; however during the second half of 1930s and 1947, it was replaced with the exclusive institutions. Consequently, bread started to distribute with tickets in 1942 due to the policies
inclusive and exclusive institutions Turkish economy economic policy
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 80 |