Müşterek gazeller, en az iki kişinin iştirakiyle yazılan
şiirlerdir. Belirli bir usulün takip edildiği bu tarz şiirlerde mısra ya da
beyitler, şairler tarafından belirlenen sıraya göre kaleme alınır. Müelliflerin
karıştırılmasını önlemek maksadıyla mısra/beyit başlarına şairlerin isimleri ya
da isimlerinin ilk harfleri yazılır. İptidai düzeyde müşterek şiir yazmanın ilk
örnekleri, cahiliye dönemi Arap edebiyatında görülür. Bu gelenek, Türk
edebiyatında daha çok gazel alanında sürdürülmüştür. Divan edebiyatında
müşterek gazelin ilk örneği, XVI. yüzyıl şairlerinden Ahî ve Vasfî tarafından
yazılmıştır. XIX. yüzyılda bir artışın görüldüğü müşterek gazel yazma geleneği,
XX. yüzyılda da devam ettirilmiştir. Bu tarzı sürdürenlerden biri de Refîk-i
Tarsusî’dir. Şairin tespit edilen üç müşterek gazeli, Ezhâr Yâhûd Mecmû‘a-i
Eş‘âr adlı eserinde kaydedilmiştir. Bu gazeller, Refîk-i Tarsusî ile her ikisi
de Kayserili olan Osman Azmî ve Şeyh Serî tarafından kaleme alınmıştır. Bu
çalışmada müşterek gazelin kökeni, müşterek gazel kavramı, divan şiirindeki
yansımaları araştırılmış, Refîk-i Tarsusî ve Ezhâr Yâhûd Mecmû‘a-i Eş‘âr’ı
tanıtılmış, Osman Azmî ve Şeyh Serî hakkında bilgi verildikten sonra müşterek
gazellerin transkriptli metinleri verilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2019 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |