Osmanlı dönemi edebî geleneği içinde yetişen divan şairleri, mensubu oldukları toplumda cereyan eden birçok sosyal hadiseyi şiirlerine aksettirmekten geri durmamışlardır. Şairler şahit oldukları hadiseleri, hem iyi bir gözlemci edasıyla ayrıntılarına kadar tavsif etmişler hem de sahip oldukları şairlik hassasiyetiyle bunları çeşitli edebî sanatlar ve zengin anlam çağrışımlarıyla eserlerine aksettirmişlerdir. Böylece yaşadıkları dönemde kendilerini de etkileyen bu hadiseleri bir tarihçi edasıyla kayıt altına almalarının yanı sıra mensubu oldukları toplumun hissiyatına tercüman olmak gibi insani ve vicdani bir vazifeyi de ifa etmişlerdir. Bu meyanda divan şairlerinin içinde yetiştikleri toplumda şahit oldukları önemli vakalardan biri de özellikle Osmanlı’nın başkenti olması hasebiyle ticarî, iktisadi, siyasi, kültürel ve edebî hayatın en canlı merkezi olan İstanbul’da çıkan yangınlardır.
Bu çalışmada 19. yüzyıl şairlerinden Safvet’in yaşamış olduğu dönemde şahit olduğu iki büyük İstanbul yangını hakkında biri kıt’a diğeri ise kaside nazım şekliyle kaleme aldığı manzumelerin şekil ve muhteva özellikleri üzerinde durularak bunlar üzerine bazı değerlendirmelerde bulunulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2021 |
Gönderilme Tarihi | 18 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |