Deve, çöllerde
yaşaması, uzun süre susuzluğa dayanması ve yük taşımacılığında kullanılması
gibi yönleriyle önemli bir hayvandır. Bilinen özellikleriyle deve genelde İslâm
toplumlarında, özelde ise Arap toplumunda önemli bir hayvandır. Deve, benzer
özellikleri sebebiyle Türkler ve Türk kültürü açısından da önemli bir hayvan
olarak kabul görmüş ve deve etrafında gerek sözlü gerekse yazılı geniş bir dil
malzemesi oluşmuştur.
Edebiyatımızda ve
kültürümüzde önemli bir değer olarak karşımıza çıkan deve, II. Meşrutiyet
döneminde, 1911 yılında, Nurettin Rüştü ve Haydar Rüştü tarafından çıkarılan
“Cadaloz Gazetesi”nde mizahî bir unsur olarak kullanılmıştır. Dönemin siyasi
yapısını ele alan bu gazete, 4 Nisan - 9 Eylül 1911 tarihleri arasında 45 sayı
olarak çıkmış ve daha sonra da yayın hayatına son vermiştir. Söz konusu gazete
ayrıca her ay mizahi bir kitap basımına da karar vermiştir. İşte bu kitaplardan
biri de “Cadalozun Devesi” başlığını taşıyan eserdir.
Eserde deve,
zorluklara katlanması, susuzluğa ve açlığa dayanması, omzuna yüklenen
ağırlıklar sebebiyle devrin insanının yaşamıyla ilişkilendirilerek mizahi bir
dille anlatılmıştır. Eserde “Tavork, Kaparoz, Kokoz, Çil Horoz, Kokoroz ve
Aforoz” takma isimleriyle kaleme alınmış altı şiir bulunmaktadır. Bu şiirlerin
her birinde toplumdaki insanlar deveye benzetilerek devenin vasıfları üzerinden
topluma mesaj verilmeye çalışılmıştır. Bu mesajlarda topluma veya dönemin
yöneticilerine yönelik mizahın yanında yer yer hicve de rastlanmaktadır.
“Cadalozun Devesi” adlı esere devenin, mizahi
bir öğe olarak kullanılması ve insan yaşamıyla özdeşleştirilmesi açısından
bakıldığında insanın daha çok çalışarak ve çabalayarak, özgürlüğü için mücadele
etmesi ve onu kazanması gerektiği düşüncesinin vurgulandığını söylemek
mümkündür. Zira özgürlükten maksat, insanın tembelliğe alışması, vatanını ve
milletini unutması demek değildir.
Bu çalışmada
“Cadalozun Devesi” adlı eserde yer alan şiirler; içerik, şekil, dil-üslup ve
ahenk başlıkları altında incelenerek devenin kültürümüzdeki yeri ve öneminden
hareketle mizah ve hiciv unsuru olarak kullanılması üzerinde durulacaktır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2017 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ocak 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 3 Sayı: 1 |