Chemical replacements for cyanide have been investigated for decades; however, cyanide remains the
exclusive lixiviant of choice in the mining industry due to a combination of its availability, effectiveness,
economics and ability to use it with acceptable risk to humans and the environment. About 90% of the
significant gold producing operations worldwide currently utilize cyanide for gold and silver extraction.
Despite the number of cyanide-related mining operations, there have been no documented accounts
during the previous three decades of the death of humans due to cyanide as a direct consequence
of major mining-related environmental incidents. Major mining-related environmental incidents have
not been concentrated in any geographic location, may occur regardless of the size of the company
and do not occur more frequently with a specific type of mining activity. The main aspects of cyanide
management that should be addressed at mining operations include transportation of cyanide to site,
process solution conveyance, worker health and safety training, water management and treatment,
emergency response and preparedness, workplace and environmental monitoring, and community
relations. If these aspects of cyanide management are integrated into an overall cyanide management
plan, dramatic reductions in risk and potential incidents at mine sites will be realized.
Siyanürün yerine kullanılabilecek başka bir kimyasal yıllardır araştırılmaktadır; ancak, siyanürün elde
edilebilirliği, etkinliği, ekonomisi, insan ve çevre üzerinde kabul edilebilir risk ile kullanılabilirliğinden
dolayı maden endüstrisinde özel ayrıştırıcı olarak kullanımı sürmektedir. Altın ve gümüş kazanımı için
halen dünyada altın üretiminin yaklaşık % 90’ınında siyanür kullanılmaktadır. Otuz yıldır madencilikle
ilgili çevre kazalarında doğrudan siyanür yüzünden sonuçlanan insan ölümleriyle ilgili belgelenmiş bir
çalışma mevcut değildir. Madencilikle ilgili çevre kazaları herhangi bir coğrafik konumda yoğunlaşmamış
olup, şirketin büyüklüğüne bağlı olmaksızın ortaya çıkabilir ve belli bir madencilik faaliyetiyle daha
sık oluşmaz. Siyanür yönetiminin ana bakış açısı; siyanürün bölgeye taşınmasını içeren madencilik
işlemleri, proses çözeltisinin taşınması, işçi sağlığı ve güvenlik eğitimleri, su yönetimi ve arıtımı, acil
durum yönetimi ve hazırlığı, iş yeri ve çevre denetimi ve toplum ilişkilerine yönelik olmalıdır. Eğer
siyanür yönetiminin bu bakış açısı genel siyanür yönetim planına katılırsa maden sahalarında riskli ve
potansiyel olaylarda önemli düşüşler gerçekleşecektir.
Other ID | JA96FS78YC |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 1, 2008 |
Submission Date | September 1, 2008 |
Published in Issue | Year 2008 Volume: 47 Issue: 3 |