Türkiye’nin kuzeydoğusunda bir serhad vilayeti olan Ardahan, Kafkasların
Karadeniz’e açılan kapısı durumundadır. Bu jeopolitik öneminden dolayı tarih
boyunca farklı medeniyetlerin hâkimiyeti altında bulunan Ardahan’da yaklaşık 4
bin yıllık Türk varlığı söz konusudur.
Bu tarihi hakikat Ermeni ve Gürcü
tarihçiler açısından tarihi gerçeklere aykırı olarak ele alınmaktadır.
Ardahan’ın yüzyıllarca Türk hâkimiyetinde bulunması onlar tarafından göz ardı
edilmekte ve buranın aidiyetinin kendilerinde olması gerektiği iddia
edilmektedir. Özellikle 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra şehre yoğun
miktarda Ermeni nüfus yerleştirilerek bölge Ermenileştirilmeye çalışılmış, bu
da Türk-İslam halk üzerinde olumsuz neticeler doğurmuştur. Rusların 1917
ihtilalinden sonra Ardahan’dan çekilmeye başlaması, burada yaşayan Ermeni ve
Gürcülerin kendi silahlı kuvvetlerini oluşturmasına neden olmuş ve tarihi
emellerini hayata geçirmek için yeni fırsatlar sunmuştu. Gürcü ve Ermenilerin
paylaşamadığı bir yer olan Ardahan, nüfuz çatışma alanı olmuş ve bundan en
fazla zararı Türk-İslam ahali görmüştür. Milli Mücadele Dönemi’nde, Türk
kuvvetleri ileri harekâta başlayarak 23 Şubat 1921’de Ardahan'a girmişlerdir. 1921’in
Mart ve Ekim aylarında imzalanan Moskova ve Kars antlaşmalarına göre, Ardahan
bugün Türkiye'nin bir parçasıdır. Söz konusu çalışmada, konu ile ilgili Gürcistan
ve Ermenistan’da yapılan çalışmalar da incelenerek, Ardahan’ın Türk, Ermeni ve
Gürcü mücadelelerindeki önemi ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Ardahan
province, which is a serhad in northeastern Turkey, the Caucasus is a door
opening to the Black Sea. Due to this geopolitical position, Ardahan, which has
been under the rule of different civilizations throughout history, has a
Turkish existence of approximately 4,000 years.
This
historical truth is considered to be contrary to historical facts for Armenian
and Georgian historians. The fact that Ardahan had been under Turkish rule for
centuries is ignored by historians and it is claimed that they should belong to
them. Particularly after the Ottoman-Russian War of 1877-1878, a large Armenian
population was placed in the city and the region was tried to be Armenianized,
which had negative consequences for the Turkish-Islamic people. The fact that
the Russians started to withdraw from Ardahan after the 1917 revolution caused
Armenians and Georgians to form their own armed forces and offered new
opportunities to realize their historical ambitions. Ardahan, a place that
Georgians and Armenians could not share, became the area of influence
conflict and the Turkish-Islamic population suffered the most from this. During
the National Struggle Period, Turkish forces entered Ardahan on 23 February
1921, starting further operations. 1921 According to the Moscow and Kars
treaties signed in March and October, Ardahan today still is a part of Turkey.
In this study, the studies carried out in Georgia and Armenia on the subject
were examined and the importance of Ardahan in the Turkish, Armenian and
Georgian struggles was tried to be revealed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Cultural Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 20, 2019 |
Submission Date | October 28, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 12 Issue: 28 |