The celebrations / ceremonies / festivals and rituals that bring societies together also make it possible for people who make up a society to have a common historical existence via their deep meaning systems. At these meeting points, humans have the facility to widen and merge with the social horizon that is beyond individual identity. In the social sense, societies uniting around collective consciousness and sense of belonging establish themselves as ontological beings through the memory created by language, communication, objects and ancestors. As a matter of fact, meeting points such as festivals, ceremonies, celebrations and the transitional periods (namely birth, marriage and death) carried out by individual identity in the light of rituals play a dominant role in keeping the common identity alive and transferring it to future generations. The community provides a new dimension to the human relationships that have lost their values through a mythical refinement and renewal process at such times of collective acts. The ritual practices, which are demonstrations of human gains in the social sense accompanied by rituals, are indicative of the extent to which societies grasp time as a cycle of life. The Altai Turks transfer to future generations cultural value systems that they have held in their ancestral memory from the past to the present by means of the celebrations / rituals and festivals that provide national awareness and unity solidified at the moment. They gather under a single roof in ceremonial practices and communication channels, turning to the voice of the unifying spirit of their ancestors. In this context, the most important element of the unity of the Altai Turks in terms of adherence to the values and transferring them to future generations is the Cılgayak Festival. Cılgayak is “foot/head of the year”, which means to set foot in the new year. The Altai Turks celebrate the Cılgayak festival in March, with the melting of the snow, in accordance with the emergence of the new moon. In this regard, Cılgayak festival is noteworthy as it signifies Altai Turks’ adherence to the values and transferring them to future generations. Cilgayak Feast, which is described as awakening of nature, is important in terms of integrating oneself with nature and adding spirit to nature's vitality. This study will focus on the functions of Cılgayak festival in creating and sustaining national consciousness based on public knowledge creation activities which are gained from periodical field works in the Autonomous Republic of Altai.
Toplumları bir araya getiren kutlamalar/törenler ve ritüeller içerisinde barındırdığı derin anlam dizgeleri itibari ile bir toplumu oluşturan kişilerin ortak tarihsel varlık alanına sahip olmasını sağlar. İnsan, söz konusu buluşma noktalarında bireysel kimliğinden öte toplumsal ufka açılır. Toplumsal anlamda biz bilinci ve aidiyet duygusu etrafında birleşen toplumlar, kendilerine dil, iletişim, nesneler ve atalar belleğine dönük ontolojik bir varlık alanı kurarlar. Nitekim bireysel kimliğin kendisini ritüeller ışığında grup kimliğinin içerisine taşıdığı bayram, tören, kutlama, geçiş dönemi oluşları gibi buluşma noktaları ortak kimliğin yaşatılmasında ve gelecek kuşaklara aktarılmasında başat rolü üstlenirler. Topluluk, bu tür buluşma zamanlarında mitik göndergeli bir arınma ve yenilenme sürecinden geçerek değer yitimine uğrayan insani ilişkilerin yeni bir boyut kazanmasını sağlar. Toplumsal anlamda insani kazanımların ritüeller eşliğinde gösterimi olan törensel uygulamalar, toplumların zamanı ne denli yaşamsal bir döngüde kavradığının göstergesidir. Altay Türkleri de geçmişten günümüze atalar belleğinde barındırmış oldukları kültürel değer dizgelerini milli bilinci ve birlikteliği sağlayan kutlamalar sayesinde şimdide konumlandırıp geleceğe açımlamaktadır. Altay Türkleri, atalarının birleştirici ruhunun sesine yönelerek törensel uygulamalarda ve iletişim kanallarında tek bir çatı etrafında toplanmaktadırlar. Bu bağlamda Altay Türklerinin değerlerine bağlı kalması ve gelecek nesillere aktarması bakımından en önemli birliktelik unsuru Cılgayak Bayramı’dır. “Cılgayak”, yeni yıla ayak basmak anlamında “yılın ayağı/başı” demektir. Altay Türkleri Mart ayında -karların erimesiyle birlikte- yeni ay’ın doğumuna göre Cılgayak bayramını kutlamaktadırlar. Cılgayak Bayramı, bu bağlamda Altay Türklerinin değerlerine bağlı kalması ve gelecek nesillere aktarması bakımından dikkat çekicidir. Doğanın uyanması olarak nitelendirilen Cılgayak Bayramı, insanın kendisini doğa ile bütünleştirmesi ve ruhunu doğanın canlılığına katması bakımından önemlidir. Bu çalışmada; Altay Özerk Cumhuriyeti’nde periyodik olarak tarafımızdan yapılan saha çalışmalarında elde edilen halk bilgisi yaratmalarından hareketle Cılgayak Bayramı’nın milli bilincin yaratılmasında ve yaşatılmasındaki işlevleri üzerinde durulacaktır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Cultural Studies, Turkish Folklore |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 15, 2020 |
Submission Date | August 7, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 13 Issue: 31 |