Türkiye-Yunanistan arasında tarih boyunca süregelen bir güvensizlik algısından sözedilebilir. Bu güvensizlik algısının doğal sonucu olarak anlaşmazlık ‘olağan’, işbirliği ise ‘olağandışı’ bir durum olarak kabul edilmiştir. Soğuk Savaş sırasında, iş birliği yapılamamasının ana nedenleri, tarihsel rekabetin yanı sıra düşmanlık ve güvensizlik algısı olarak belirtilebilir. Bu noktada Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde güvenlik algısını belirleyen faktör askeri güç olmuştur. Bu açıdan, her iki devlet birbirlerinin askeri gücünü dış politika çıkarları doğrultusunda tehdit olarak algılamaktadırlar. Karşılıklı kuşku ve güvensizliğin yarattığı bu durum, iki ülke arasında bir güvenlik ikilemine ve döngü halini alan bir silahlanma yarışına neden olmaktadır. Kıbrıs, Ege Adaları, kara suları ve hava sahası gibi anlaşmazlık yaşanılan hususlarda da zaman zaman güvenlik ikilemi had safhaya çıkmıştır. Bu açıdan 1996 yılında yaşanan Kardak krizi ve sonrasında yaşanan gelişmeler ile 2009 yılında keşfedilen doğalgaz rezervleriyle gün yüzüne çıkan Doğu Akdeniz krizi sıcak çatışmaya çok yaklaşılması nedeniyle bu ikilemin yoğun yaşandığı olaylar olmuştur. Yapılan çalışmada söz konusu bu vakalar güvenlik ikilemi yaklaşımı ve silahlanma yarışı bağlamında karşılaştırmalı olarak incelenerek analiz edilmiştir.
Throughout history, there has been a continuing insecurity perception between Turkey and Greece. As a natural consequence of this perception of insecurity, disagreement has been accepted as an ‘ordinary’ situation while cooperation as an ‘unusual’ one. During the Cold War, the main reasons for the lack of cooperation were historical rivalry as well as hostility and the perception of insecurity. In this case, the factor that determine the security perception in Turkey-Greece relations has been military power. In this respect, both states have perceived each other’s military power as a threat in accordance with their foreign policy interests. The mutual suspicion and mistrust between two states have led to security dilemma which in turn to a vicious circle of arms race. From time to time, the security dilemma has escalated in disputes such as Cyprus, Aegean Islands, territorial waters and airspace. In this respect, two events gave momentum to the security dilemma and brought the two to the brink of hot conflict. Those events are the Kardak crisis in 1996 and the Eastern Mediterranean crisis, which came to light with the natural gas reserves discovered in 2009. In this study, these cases are analyzed comparatively in the context of the security dilemma approach and the arms race.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 29, 2022 |
Submission Date | April 12, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 9 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.
The author(s) bear full responsibility for the ideas and arguments presented in their articles. All scientific and legal accountability concerning the language, style, adherence to scientific ethics, and content of the published work rests solely with the author(s). Neither the journal nor the institution(s) affiliated with the author(s) assume any liability in this regard.