Kaddafi yönetiminin devrilmesinin ardından Libya topraklarına BM ve NATO müdahalesi söz konusu olmuş ve ardından siyasi çok başlı bir yapı ortaya çıkmıştır. Kaddafi yönetiminin devrilmesinden kısa süre önce ise Doğu Akdeniz’de işlenebilirliği keşfedilen enerji rezervleri bu ortaya çıkan siyasi karışıklığın ve devletlerarası güç mücadelesinin Libya üzerinden yürütülmeye çalışılmasının önemli bir etkeni olmuştur. Yunanistan, Libya’da oluşturulmaya çalışılan siyasi otoritede etkili olmaya çalışmakta, Türkiye’yi Ege ve Akdeniz’de pasivize etmeye çalışmaktadır. Bu güç mücadelesinde Türkiye; hem Yunanistan’ın işgal ettiği Ege kara ve deniz alanlarının savunulmasına yönelik karşılık verebilmek için, hem Doğu Akdeniz’deki yetki alan hakkını korumak için, hem de KKTC’ye ait olan yetki alanlarının korunması için Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile deniz yetki alanı ve askeri işbirliği anlaşmaları imzalamıştır. Bu anlaşmalar bölgede diğer güç mücadelesinde olan devletleri rahatsız etmiştir. Bu yüzden AB, BM tarafından Libya’ya uygulanması öngörülen silah ambargosunun denetlenmesi için kendini yetkili ilan etmiş ve IRINI operasyonunu başlatmıştır. Ancak IRINI operasyonu Akdeniz bölgesinde Türkiye’yi sıkıştırma hamleleri olarak görülmektedir. Bu bilgiler ve araştırmalar ışığında, bu çalışma Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Libya yaklaşımını Yunanistan meselesi ve IRINI operasyonu üzerinden ele almış bir nitel araştırmadır.
After the overthrow of the Gaddafi administraiton, UN and NATO intervention in Libyan lands took place, and then a political multi-headed structure emerged. Shortly before the overthrow of the Gaddafi administration, energy reserves of which workability was discovered have emerged in the Eastern Mediterranean. This discovery has been an important factor of the political confusion and the effort to carry out the power struggle between states through Libya. Greece tries to be effective in the political authority that is tried to be created in Libya and tries to passivate Turkey in the Aegean and the Mediterranean. In this power struggle, Turkey signed the Delimitation of The Maritime Jurisdiction Areas in The Mediterranean and Military Cooperation Agreements with the National Government of Accord in Libya both to respond to the defense of the Aegean land and sea areas occupied by Greece, to protect the jurisdiction rights in the Eastern Mediterranean and to protect the maritime jurisdictions belonging to the TRNC. These agreements disturbed other states in the region who were struggling for power. Therefore, the EU declared itself authority to control the arms embargo requested by the UN on Libya and launched the IRINI operation. However, the IRINI operation is seen as an attempt to squeeze Turkey in the Mediterranean region. In the light of these information and researches, this study is a qualitative research that handles Turkey's Eastern Mediterranean and Libya approach th
Libya the Greece Issue the Eastern Mediterranean Memoranda of Understanding operation IRINI
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 29, 2022 |
Submission Date | August 4, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 9 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.
The author(s) bear full responsibility for the ideas and arguments presented in their articles. All scientific and legal accountability concerning the language, style, adherence to scientific ethics, and content of the published work rests solely with the author(s). Neither the journal nor the institution(s) affiliated with the author(s) assume any liability in this regard.