Abstract
Uluslararası hukuk –halkların- kendi geleceklerini
belirlemelerini bir insan hakkı olarak görmektedir.20.yüzyılda popülerlik
kazanan kavram imparatorlukların ve sömürgeciliğin tasfiyesinde önemli rol
oynamıştır. Hakkın öznesi halklar olmasına rağmen uluslararası toplumun her
halka aynı duyarlılıkla yaklaştığını söylemek mümkün değildir. Bu halklardan
biri de Çeçenlerdir. Çeçenler, 17. yüzyıldan beri Rus işgaline karşı mücadele
vermektedir. Sovyetlerin dağılmasından sonra kısa bir süre defacto devlet
olmalarına rağmen, Rusya’nın müdahalesi ile özgürlüklerini kaybetmişlerdir.
Çeçenler dilleri, dinleri ve kültürleri ile Ruslardan ayrı bir halktır. Bu
bakımdan Rus yayılmacılığına karşı asırları aşan bir direnç
göstermişlerdir. Günümüzde yarı özerk
bir statüye sahip olan Çeçenistan sürgün ve kıyımlara rağmen hala kendi
kaderine hükmetme arzu ve potansiyelini korumaktadır. Bu makale, Rus
hegemonyasına karşı Çeçen halkının self-determinasyon hakkının olup olmadığını
tartışmaktadır.