Bu çalışma, Türkiye'nin kriz yönetimi yaklaşımına ışık tutmayı ve Türkiye'nin Suriye sahasındaki sınır ötesi operasyonlarını kapsamlı bir şekilde analiz etmeyi amaçlamaktadır. Çalışma, kriz yönetiminin pratik yönüne odaklanmakta ve Türkiye'nin kendisi için varoluşsal bir tehdit oluşturan Suriye İç Savaşı'nı yönetmedeki başarısını vurgulamaktadır. Türkiye, 15 Temmuz darbe girişimi gibi önemli zorluklarla karşı karşıya kalmasına rağmen, terörle mücadele kapsamında Suriye sahasında art arda gerçekleştirdiği sınır ötesi operasyonlarla da krizleri etkili bir şekilde yönetmiştir. Örneklem olarak 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Suriye'deki operasyonların seçilmesinin nedeni, her iki krizin arka arkaya yaşanmış olması ve Suriye İç Savaşı'nın Türkiye'nin 21. yüzyıldaki en önemli krizi olmasıdır. Arap Baharı sürecinin Türkiye'nin 911 km kara sınırına sahip güney komşusuna sıçraması sonucunda Suriye başarısız bir devlet haline gelmiş, devlet aygıtı giderek ortadan kalkmış ve kamusal yapısı yok olmuştur. Bu süreçte ülkede çeşitli terör örgütleri ve devlet dışı silahlı örgütler ortaya çıkmış, bu örgütler kendilerine geniş faaliyet alanları bulmuş, başlangıçtaki yerel etkilerini bölgesel etki düzeyine taşımış, siyasi, ekonomik ve sosyal çevrelerdeki güçlerini önemli ölçüde tahkim etmişlerdir. DEAŞ ve YPG/PKK bu örgütlerin en önde gelenleridir. Ayrıca El-Kaide'den türeyen diğer örgütleri de unutmamak gerekir. Suriye'de 2011 sonrası yaşanan siyasi, askeri ve ekonomik çalkantılar, bölgede ortaya çıkan güç boşluğu ve bu boşluğu doldurmaya çalışan devletler, devlet dışı silahlı aktörler ve terör örgütleri Türkiye'nin güvenlik yaklaşımlarında ciddi kırılmalara neden olmuştur. Ayrıca terörizm ve göç kaynaklı krizlerle mücadelede önemli zorluklarla karşılaşmıştır. Sınırların ötesinde güvenliği sağlama ve terörü ülke topraklarında karşılama yaklaşımı, son beş yılda Türkiye'de terörden kaynaklanan güvenlik krizini derinleştirmiştir.
This study aims to shed light on Türkiye's crisis management approach and comprehensively analyze Türkiye's cross-border operations in the Syrian theater. It focuses on the practical side of crisis management and highlights Türkiye's success in managing the Syrian Civil War, which poses an existential threat to Türkiye. Despite facing significant challenges, such as the July 15 coup attempt, Türkiye has managed crises effectively, as evidenced by its successive cross-border operations in the Syrian theater as part of the fight against terrorism. The reason for choosing the operations in Syria after the July 15 coup attempt as the sample is that both crises occurred back-to-back, and the Syrian Civil War is Türkiye's most crucial crisis in the 21st century. As a result of the spread of the Arab Spring process to Türkiye's southern neighbor with a 911 km land border, Syria has become a failed state, its state apparatus has gradually disappeared, and its public structure has ceased to exist. During this process, various terrorist organizations and non-state armed groups emerged in the country. These organizations found extensive areas of operation, extended their initial local influence to a regional level, and significantly strengthened their influence in political, economic, and social circles. DAESH and YPG/PKK are among the most prominent of these organizations, not to mention various other groups linked to Al-Qaeda. The post-2011 political, military, and economic turmoil in Syria, the emerging power vacuum in the region, and the states, non-state armed actors, and terrorist organizations trying to fill this vacuum have caused severe ruptures in Türkiye's security approaches. However, it has faced significant challenges in tackling crises stemming from terrorism and migration. The approach of providing security behind the borders and meeting terrorism on the country's territory has deepened the security crisis stemming from terrorism in Türkiye in the five years.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Middle East Studies, Turkish Foreign Policy |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 21, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 6 Issue: 3 |
Creative Commons Lisansı
This work (journal) is lisenced under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-No Derivative 4.0 International License.