Günümüz insanı, modern hukukla elde ettiği çevre hakları çerçevesinde yaşam kalitesini sürekli arttırma eğilimindedir. Ancak sağlıklı, kaliteli bir yaşam için her bireyin çevre hakkı konusunda bilgili olması önemlidir. Bilhassa günümüzde gelişen teknoloji, nüfus artışı, kentleşme ve sanayileşme ile “çevre hakkının” önemi anlaşılmıştır. Dünya’daki ekolojik gelişmeler ele alındığında Avrupa Birliği’nin çevre politikası üzerine yürüttüğü çalışmaların devamlılık arz ettiği görülmektedir. 1970’lerden bu yana Avrupa Birliği Çevre Politikası, çeşitli eylem programları ile uygulanmaktadır. Avrupa Tek Senedi (1987), Maastricht Antlaşması (1993), Amsterdam Antlaşması (1999), Lizbon Antlaşması (2009) ve son olarak Avrupa Yeşil Mutabakatı (2019-2024) bu politikaların en önemlileridir. AB’ye üye olmak isteyen ülkeler bu programlardaki kriterleri sağladığında üye olabilmektedirler. Bu ülkelerden biri olan Türkiye’nin de Avrupa Birliği’ne üyelik müzakerelerinde yürütülen müktesebat uyum süreci incelendiğinde çevre hakkına dair uygulanması gerekli düzenlemelere yer verildiği görülmektedir. Bu düzenlemeler parlamento tarafından oluşturulacak yasalar ve bu yasaları uygulayacak kurumlar üzerinden Türk toplumunun hayatını etkilemeye başlamıştır. Bu hususta bireylerin en çok maruz kaldığı etki ise yerel yönetimlerin uygulamaları olmuştur. Son zamanlarda önemli hale gelen “temiz çevre hakkı” akademik çalışmalarda çok incelenmemiştir. Ancak son 20-30 yılda yaşanan iklim sorunları ve çevre felaketleri sonucunda, son yıllarda ortaya atılan “yeni nesil haklar” kavramı içerisinde temiz çevre hakkı da yer alarak önem kazanmıştır. Bu kapsamda bu çalışmada “temiz çevre hakkı’nın” önce AB ve diğer uluslararası belgelerde nasıl yer aldığı incelenecek, sonrasında Türk mevzuatındaki yeri incelenecektir. Sonrasında Manisa Büyükşehir Belediyesinin sorumluluk alanındaki belediye ve diğer kurum bürokratları ile Manisa Büyükşehir Belediyesinin bu konudaki uygulamalarının AB normlarına uyumu ve temiz çevre konusundaki bilincin ölçülmesine yönelik yarı yapılandırılmış görüşme soruları ile nitel bir araştırma yapılarak Manisa’da AB’ye uyumumun ne kadar sağlandığı araştırılacaktır.
Bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Bunun için Manisa Celal Bayar Üniversitesi Etik Kurul kararı alınmış olup, makale metninde ilgili kurul kararının tarih ve sayı numaraları beyan edilmiştir.
Today's people tend to continuously improve their quality of life within the framework of the environmental rights they have acquired through modern law. However, it is important for every individual to be knowledgeable about environmental rights for a healthy, quality life. Especially today, the importance of “environmental rights” has been understood with the developing technology, population growth, urbanization, and industrialization. Considering the ecological developments in the world, it is seen that the European Union's work on environmental policy is continuous. Since the 1970s, the European Union Environmental Policy has been implemented through various action programs. The European Single Act (1987), the Maastricht Treaty (1993), the Amsterdam Treaty (1999), the Lisbon Treaty (2009), and finally the European Green Deal (2019-2024) are the most important of these policies. Countries wishing to become members of the EU can join when they meet the criteria in these programs. When the acquis harmonization process of Turkey, which is one of these countries, is examined, it is seen that the necessary regulations on the right to environment are included. These regulations have started to affect the lives of Turkish society through the laws that will be created by the parliament and the institutions that will implement them. The “right to a clean environment”, which has recently become important, has not been analyzed much in academic studies. However, as a result of climate problems and environmental disasters in the last 20-30 years, the right to clean environment has gained importance by being included in the concept of “new generation rights”. In this context, this study will first examine how the “right to a clean environment” is included in the EU and other international documents, and then its place in Turkish legislation will be examined. Afterwards, qualitative research will be conducted with semi-structured interview questions with the bureaucrats of the municipality and other institutions in the area of responsibility of Manisa Metropolitan Municipality in order to measure the compliance of Manisa Metropolitan Municipality's practices on this issue with EU norms and the awareness on clean environment and to what extent the harmonization with the EU has been achieved in Manisa.
European Union Environmental Right Environmental Policy Right to a Clean Environment Manisa Metropolitan Municipality
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Environment Policy |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2024 |
Submission Date | August 25, 2024 |
Acceptance Date | October 30, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 7 Issue: 2 |
Creative Commons Lisansı
This work (journal) is lisenced under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-No Derivative 4.0 International License.