With the establishment of the single market trade within the European Union expanded and as the EU enlarged with time, the European Union became one of the most important economic and political community of the world with its 28 member countries and a population over 500 million. The Common Commercial Policy is among the principal common policies established by the EU. This policy determines the external trade policy that EU member states apply between themselves and to third countries and forms the basis of the strategies that they would follow. Common Commercial Policy became exclusive competence of the Union with the entry into force of the Lisbon Treaty” that came into force on December 1st 2009 after long and complicated works. Even though the Lisbon Treaty foresaw to carry CCP to a supranational structure in practice, we argue in this article that as member states have different positions and opinions in the negotiations of the Free Trade Agreements, the intergovernmental process is dominant instead of the foreseen supranational process. The Transatlantic Trade and Investment Agreement that is currently being negotiated between the European Union and the United States of America is analysed in particular and either critics regarding the lack of transparency in the negotiations, the public opinion, the reports that leaked in the press or the results of the survey that we conducted with the European Parliament members; these all support concretely our hypothesis. This study analyses the supranational process that was designed for the commercial policy of the Union with the Lisbon Treaty, from the Transatlantic Trade and Investment Partnership perspective and put forth the different functioning and aspects of the common commercial policy and shows that the European Commission does not have exclusive competence within free trade and investment agreements.
European Union Common Commercial Policy Lisbon Treaty Intergovernmentalism TTIP Foreign Direct Investment
Avrupa Birliği içerisinde tek pazarın oluşturulmasıyla birlikte Birlik içindeki ticaret genişlemiş ve Birliğe üye ülkelerin de zaman içerisinde artması ile günümüzde Avrupa Birliği, 28 üye ülkesi ve 500 milyonu aşkın nüfusu ile dünyanın en geniş siyasi ve ekonomik topluluğu haline gelmiştir. Ortak Ticaret Politikası Avrupa Birliği’nin geliştirdiği başlıca ortak politikalardan bir tanesidir. Bu politika, AB’ye üye ülkelerin hem kendi aralarında hem de üçüncü ülkelere yönelik nasıl bir dış ticaret politikası uygulayacaklarını belirler ve izleyecekleri stratejinin temelini oluşturur. Ortak Ticaret Politikası uzun ve zorlu çalışmaların ardından 1 Aralık 2009 tarihinde yürürlüğe giren “Lizbon Antlaşması” ile Birliğin münhasır yetki alanına alınmıştır. Lizbon Antlaşması Ortak Ticaret Politikasını işleyişte ulusüstü bir yapıya taşımayı öngörmüş olsa da, bu makalede serbest ticaret antlaşmaları müzakerelerinde üye devletlerin farklı duruş ve görüşleri olduğu ve bu nedenle ulusüstü süreç yerine hükümetlerarası sürecin baskın olduğu savunulmaktadır. Halen Avrupa Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasında müzakere edilmekte olan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Antlaşması özel olarak incelenmiş ve gerek müzakerelerin şeffaf yürütülmediği yönündeki eleştiriler ve kamuoyu, gerek basına sızan belgeler ve yayınlanan raporlar ve gerek ise bu konuda Avrupa Parlamentosu üyelerine uyguladığımız anket çalışmamızın sonuçları bu savımızı somut bir şekilde desteklemektedir. Bu çalışma Lizbon Antlaşması ile Birliğin ticaret politikasında tasarlanan ulusüstü süreci Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Antlaşması merceğinden inceleyerek; Avrupa Birliği’nin ticaret politikası sürecinin farklı işleyiş ve yönlerini ortaya koymuş ve geniş çaplı serbest ticaret ve yatırım antlaşmaları kapsamında münhasır yetkinin Avrupa Komisyonu’nda olmadığını göstermektedir.
Avrupa Birliği Ortak Ticaret Politikası Lizbon Antlaşması Hükümetlerarasıcılık TTYO Doğrudan Yabancı Yatırım
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | July 30, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 25 Issue: 1 |