Kur’an üslûbuna dair incelemeler çoğunlukla onun iʿcâz veçhini (beşer üstü ve mucizevi olan yönlerini) kanıtlama çabaları çerçevesinde icra ediliyor görünmektedir. Kur’an’ın kendine özgü ve beşer sözünü aşan üslûp özelliklerine sahip olması onun mucizevi yönlerinden birini teşkil ediyor olsa da, bu durum tefsir disiplininden daha çok kelam disiplininin araştırma alanına dahil bir konu olarak değerlendirilmelidir. Buna karşılık Üslûbü’l-Kur’ân bahsinin tefsir açısından öncelikli olarak konu edilecek yönü, Kur’an’ın dil ve üslûp özelliklerinin onun doğru anlaşılması noktasında arz ettiği önemi merkeze alıyor olmalıdır. Çünkü üslûp, kelimeleri ve cümleleri bir araya getirerek anlamı ifade etmek üzere metnin sahibinin seçtiği kendine özgü yol, yöntem anlamına gelir ve bir taraftan metnin edebi değerine (dolayısıyla Kur’an söz konusu olduğunda iʿcâzına) delalet ederken diğer taraftan onun doğru anlaşılması için izlenmesi gereken yol haritasını ifade eder. Klasik dönemde Zerkeşî (ö.794/1392) el-Burhân fî ʿulûmi’l-Kur’ân isimli eserinde konuyu her ne kadar başlangıçta iʿcâz eksenli inşa etmiş olsa da, Kur’an’ın kullandığı üslûp özelliklerini oldukça detaylı bir şekilde tasnif etmiş ve her bir başlıkta ilgili âyetlerin anlaşılması noktasında yardımcı olacak önemli değerlendirmeler yapmıştır. Zerkeşî’nin bu çabası, Üslûbü’l-Kur’ân bahsinin anlam merkezli bir şekilde yeniden tasarlanabilmesi için kaynak teşkil edebilecek niteliktedir. Ancak çağdaş dönemde yapılan akademik çalışmalarda bu bahis ağırlıklı olarak iʿcâz merkezli ele alınmaya devam etmektedir. Bu noktada belagat ilminde detaylıca ele alınan söz sanatları Kur’an’ın üslûp özellikleri olarak değerlendirilmekte, ancak bu özelliklerin dikkate alınıp alınmamasının anlamı ne ölçüde etkileyeceği sorunu merkezi bir mesele olarak değerlendirilmemektedir. Bu yazı Zerkeşî’nin el-Burhân isimli eserinin ilgili bölümünde yer verilen üslûp özelliklerinin hermenötik fonksiyonlarını analiz ederek Üslûbü’l-Kur’ân konusunun bu minvalde yeniden inşa edilmesini teklif etmektedir. Yazıda el-Burhân metni temel alınmış olmakla birlikte söz konusu üslûp özelliklerinin anlamı etkileyen yönlerinin ortaya konulması noktasında tefsir literatürüne de zaman zaman başvurulmuştur. Çalışmada ulaşılan temel sonuca göre çağdaş Tefsir Usûlü arayışlarında temel bir başlık olarak Kur’an üslûbu konusuna yer verilebilmesi için halihazırda literatürde mevcut olan çalışmaların yeni bir istikamete evrilmesi ve anlama (hermenötik) merkezli bir refleksiyonla klasik kaynaklardaki üslûp özelliklerinin yeniden ele alınması gerekmektedir. Ayrıca üslûp ile makām (sözün dış koşulları) arasındaki ilişkiye dair üslûpbilimde yapılan değerlendirmeler dikkate alındığında çağdaş Üslûbü’l-Kur’ân çalışmalarının vahyin şifahi boyutunu ve nüzul koşullarını da dikkate alması gerekmektedir.
Studies on the Style of the Qur’ān (Uslūb al-Qur’ān) largely appear to be conducted within the framework of efforts to demonstrate its aspect of iʿjāz (its superhuman and miraculous dimensions). Such studies dominate both the classical and contemporary periods, leading to the subject of the style of the Qur’ān functioning more as a topic of kalām (theology) than tafsīr (Qur’anic exegesis). Yet, paradoxically, there is no specific chapter called the style of the Qur’ān in kalām. The content of the subject, despite being treated as a topic within tafsīr, often mirrors theological discussions, which is the crux of the paradox. While the Qur’ān’s unique style, transcending human speech, constitutes one of its miraculous aspects, this matter should be considered more within the domain of kalām rather than tafsīr. On the other hand, the aspects of the style of the Qur’ān that are relevant from a tafsīr perspective should focus on the importance of the Qur’ān’s linguistic and stylistic features in terms of their role in correct understanding. Style refers to the unique path or method chosen by the author of a text to convey meaning by combining words and sentences. In this respect, style not only signifies the literary value of the text (and thus, in the case of the Qur’ān, its iʿjāz), but it also serves as a roadmap that must be followed and considered for its correct comprehension. Burhān al-Dīn al-Zarkashī (d. 794/1392), who authored one of the most significant works on ʿUlūm al-Qur’ān in the classical period, al-Burhān fī ʿulūm al-Qur’ān, approached the subject from the perspective of iʿjāz but also classified the stylistic features of the Qur’ān in great detail, providing critical insights into their role in understanding relevant verses. Al-Zarkashī’s efforts present a valuable resource for rethinking the style of the Qur’ān in contemporary studies with a focus on “understanding” as a central concern. However, in modern academic works, the topic continues to be predominantly addressed from an Iʿjāz al-Qur’ān perspective. In these studies, rhetorical devices, extensively discussed in the science of al-balāgha (rhetoric), are considered stylistic features of the Qur’ān, but the question of how these features affect the understanding of the Qur’ānic text is not treated as a central issue. This issue seems prevalent across works in Turkish, Arabic, and English literature. This paper proposes to reconstruct the subject of the style of the Qur’ān by analyzing the hermeneutic functions of the stylistic features presented in al-Zarkashī’s al-Burhān. While al-Burhān serves as the primary basis, classical tafsīr sources have also been consulted to highlight the aspects of these stylistic features that influence the understanding of Qur’anic text. The stylistic features listed as such in al-Burhān have been classified into two main categories: those that do not fundamentally affect the understanding of Qur’anic text and those that do. In contemporary Qur’anic studies, there is ongoing debate regarding whether the methodological foundation provided by classical tafsīr and the ʿUlūm al-Qur’ān literature is sufficient for modern tafsīr research (Qur’anic studies). This debate also seems to influence academic studies that attempt to establish a connection between the style of the Qur’ān and tafsīr. For the subject of the style of the Qur’ān to occupy a central place in the search for a contemporary Methodology of Tafsīr, existing studies in the literature need to evolve in a new direction, focusing on understanding (hermeneutics) and revisiting the stylistic features discussed in classical sources. If future research thoroughly examines al-Zarkashī’s list and evaluates data from other sources, a more comprehensive perspective on how the Qur’ān uses language could be achieved. This would allow methodological discussions in contemporary tafsīr research to take place from a much broader perspective. Indeed, in discussions about the reconstruction of tafsīr methodology, there is frequent lamentation that the so-called classical methods (ʿUlūm al-Qur’ān) fail to provide sufficient methodological tools. Understanding the Qur’ān’s linguistic and narrative techniques is precisely where new methods and methodologies for its correct comprehension can play a significant role. Furthermore, it is essential to consider the analyses related to the relationship between style and maqām (the external conditions of speech). In this context, contemporary studies on Qur’ānic style should address not only the oral dimension of Qur’ānic revelation but also the social events that accompanied its revelation.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Tafsir |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2024 |
Submission Date | October 7, 2024 |
Acceptance Date | December 11, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 67 Issue: 67 |
International Journal of Theological and Islamic Studies
International Journal of Theological and Islamic Studies is an open access journal
Click for Open Access Policy