Abstract
Artan globalleşme ve hızlı teknolojik ilerlemeler, telekomünikasyon sektöründe radikal değişimleri gerektirmiş olup, telekomünikasyon hizmetlerini klasik kalıpların dışına çıkarmıştır. 1980’ lerle birlikte birçok ülkede bu sektöre yönelik reformlar başlatılmıştır. Telekomünikasyon reformları; ticarileşme, şirketleşme, özelleştirme ve liberalizasyon denilen süreçlerden oluşmaktadır. Özelleştirme temel bir araç olarak kabul edilmektedir. Bu makalenin amacı genel olarak; a) Telekomünikasyonun hizmetlerinin özelliklerini, telekomünikasyon sektöründe reformların nedenleri ve bu reformlar içinde özel bir öneme sahip olan özelleştirmeyi açıklamaktır. b) Spesifik olarak da, Türk telekomünikasyon sektöründeki özelleştirme incelenmektedir. Bu çalışma; ülke riski, sektör riski ve. global yatırımcılar için yatırımları değerlendirme fırsatlarında kullanılan şirket riski açılarından Türk telekomünikasyon sektörünün özelleştirme potansiyeli değerlendirilecektir. Bu çalışma sonucunda telekomünikasyon sektöründe başarılı bir reformun sadece özelleştirmeye bağlı olmadığı görülmektedir. Telekomünikasyonda reform bir süreci gerektirir. Bunların tümü telekomünikasyon sektörünün niteliğinden dolayı uygulanmalıdır.