Abstract
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Kiralık Konak adlı romanın kadın kahramanı Seniha ile ünlü Fransız romancısı Gustave Flaubert’in Madame Bovary adlı eserinin kadın kahramanı Emma Bovary arasında çok yakın kişisel benzerliklerdir araştırmacıyı böyle bir kıyaslamalı çalışmaya iten. Romantik karakterlere sahip olan bu iki genç kız, gerçekle düşü ayırt edemeyecek kadar tutkularının esiridirler. Onlar bir anlamda "la maladie du siècle" çağın hastalığına yakalanmışlardır. Yaşadıkları çağda her ikisinin de ait olduğu toplumlar sosyal kültürel ve siyasal alanlarda önemli evrimler geçirmişlerdir. Fransız romancı Flaubert, kendisinin de uzun süre acı çektiği burjuva sınıfının bayalığı karşısında duyduğu tiksintiyi kadın kahramanı Emma’nın dramıyla gözler önüne sermeye çalışır. Türk romancısı için de pek farklı bir şey söz konusu değildir. Yakup Kadri batılaşma girişimleri sonucu Türk toplumunda Ortaya çıkan yozlaşmaya dikkat çeker. Kadın kahramanı Seniha ile yeni neslin kimlik arayışını dile getirir. Kuşaklar arası çatışmayı ele alırken toplumda ahlak değerlerinin nasıl alt üst olduğunu göstermeye çalışır.