Abstract
Kuruluşundan itibaren müslüman topluma istinad eden bünyesi ile Şer'i hukuku hem nazari, hem de ameli bir şekilde uygulayan Osmanlı devleti, bu anlayışını devletin bütün sistem ve organlarında da devam ettirmiştir. Çünkü "bu devlette din asıl, devlet ise onun bir fer'i olarak görülmüştür. Bu bakımdan Osmanlı devletinin bütün müesseselerinde bu anlayışın hakim olması ve sosyal bünyenin buna göre organizesi normal karşılanmalıdır. Bu anlayış sebebiyledir ki, Osmanlılar balkanlarda idarelerine aldıkları yerli unsurların din ve vicdan hürriyetine müdahale etmedikleri gibi onları her türlü baskıdan da kurtarmışlardı.
Her ne kadar devlet,kuruluş yıllarında askeri işlere fazla ehemmiyet veriyor ve askeri başarılarını bu sayede hazırlıyorsa da onların bu muvaffakiyetlerinin sebebini sadece askeri saha ile sınırlandırmak mümkün değildir.