Vergi uygulamasında hırsızlık ve dolandırıcılıktan doğan kayıpların gider niteliğine ilişkin idarenin olumsuz tutumunun nedeni, zararın gider kaydına müsaade edilmesinin yoğun şekilde istismara yol açabileceği, matrah azaltmak isteyen veya açıktan mal satan çoğu firmanın, paralarının veya mallarının çalındığı veya hileyle alındığı iddiası ile ortaya çıkabileceğinin düşünülmesidir. Ancak bu uygulamalar, muvazaalı işlemlerin olabileceği endişesiyle hırsızlıktan doğan zararlarını gider kaydına konu edemeyen dürüst mükelleflerin mağduriyetine yol açmaktadır. Çalışmamızda Amerikan ve Türk Hukukunda hırsızlık ve dolandırıcılıktan doğan zararlara ilişkin yasal düzenlemeler ele alınacaktır. Bu bağlamda, hırsızlık ve dolandırıcılıktan doğan zararların gider olarak indirilmesiningerçek kazancın saptanmasındaki gerekliliği vurgulanarak, söz konusu zararların gider niteliğini tanıyan içtihatlar irdelenecektir
Mali güç indirilecek giderler gider kabul edilmeyen ödemeler zararlar karşılık
The reason for the negative attitude towards characterising the loss caused by theft and fraud as tax deductionfor expenses is the belief that it will cause widespread exploitation and firms wishing to decrease their tax baseor conduct business off the record will be able to claim that their goods have been stolen or fraudulently taken.However, this practice and concern about exploitation cause unjust treatment to the honest tax payer who cannot subject the loss caused by theft to tax deduction. In our study we will examine American and Turkish legislation about tax deduction of the loss caused by theft and fraud. In this context, we will underline the necessityof tax deduction of the loss caused by theft and fraud to determine the real profit and examine the case decisions accepting the mentioned losses as expenses
Ability to pay itemized deductions items not deductible losses provision
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Sayı: 24 |